Şükrü Altınel  Halk Şairi/Yazar
Köşe Yazarı
Şükrü Altınel Halk Şairi/Yazar
 

Nevruz Bayramı

Bir milleti millet yapan, o milletin kültürel değerleridir. Kültür maddi ve manevi değerlerden oluşur. Bu değerleri, varlıklarımızı sürdürebilme sebeplerimizdir. Dostça, kardeşçe bir arada yaşamamızın en büyük sebebi ise bayramlarımızdır. Bayram, o toplumun tüm fertlerince sevilip tanınan, benimsenen, içtenlikle ve coşkuyla kutlanan manevi bir değerdir, değerimizdir. İşte bu değerlerden biri de 21 Mart'ta tüm Türkler tarafından kutlanan Nevruz Bayramı'dır. Yarım asır öncesinden bugüne kadar de coşkuyla kutlanan Nevruz (yeni gün) Bayramı, gece ile gündüzün eşitlendiği bu özel gün olarak biliniyor. Nevruz, Orta Asya'dan Balkan halklarına kadar Türklerin yılbaşı olarak görüldüğü bir bayramdır. “Yeni yıl”, “Nevruz”, “Nevruz”, “Sultan-ı Nevruz”, “Nevruz Sultanı” gibi isimlerle halen coşkuyla kutlanmaktadır. Ne yazık ki güzel ülkede Nevruz Bayramı, coplar, gözaltılarla birleştirilerek, korku salınarak adeta bir cadı bayramına çevrilmiş ve kutlanması yasaklanmıştır. Buna rağmen kardeş ülke Azerbaycan ve halk Nevruz Bayramı'nı nasıl kutluyor? Gelin, bir göz atalım. Azerbaycan'da baharın haberleri olarak kabul edilen Nevruz Bayramı kutlamaları bir ay önceden başlar ve mart ayı boyunca devam eder. Salı'yı çarşambaya sahip olan ilk çarşambaya “Su Çarşambası”, ikinci çarşambaya “Ateş Çarşambası”, üçüncü çarşambaya “Rüzgâr Çarşambası”, dördüncü çarşambaya ise “Toprak Çarşambası” adı verilir. Ülkenin Kale Duvarı içerisi, Tarihi Han Sarayı bahçesi, Şeki, Tarihi İçerişehir ve Hazar Denizi kıyısındaki Ulusal Park gibi çeşitli kutlamalar yapılıyor. Farklı modellerin ve çeşitlerin gelen tasarımcıları, o günün kendine özgü kıyafetleriyle birleşiyor; müzik ve dans gösterileriyle halkı coşturup eğlendirir. Azerbaycan'da Nevruz, en büyük bayram olarak kabul edilir ve ülke genelinde 5 günlük tatil ilan edilir. Su Çarşambası'nda, hanedeki tüm fertleri evlerinin değerleri su serperek kutlamalara başlar. Ateş Çarşambası'nda, mahallelerde ateş yakılır, evlerde ise her fert için birer mum yakılır. “Ağırlığım, uğurluğum kızgın kalsın.” Ateşin üzerinden atlanır. Ayrıca yumurta boyama, horoz dövüşü ve yüzük falına bakma gibi gelenekler sürdürülüyordu. Rüzgâr Çarşambası'nda, çeşitli etkinliklerle kutlamalarını sürdürürken, kutlamaların en anlamlı ve önemlisi olanıdır. Toprak Çarşambası’nda eğlence tavan yapar. Bir ay öncesinden bir kapta ıslatılan buğdayların yeşermesi ile oluşan çim çevresine kırmızı kurdeleler bağlanır, masanın ortasına konur ve nevruzun en önemli sembolü olarak kabul edilir. Toprak Çarşambası yılın en son çarşambası olarak kabul edilen o günde, mutsuz olunmaz, borç para verilmez, kavga edilmez, erken yatılmaz. Güzel yemekler yapılıp misafirler ağırlanır, üzerlik otu dumanını koklanır, bekar kızların tuzlu hamur yoğurarak yatmadan önce o hamurdan yer. Tuzlu hamur yediği için o gece ona gelecekteki eşinin su vereceği inancı güdülür. Kızların o gün için adet görüyorsa, yatmadan önce gökyüzünden yedi adet yıldız seçip, dilek tutarlar. Kutlamalar boyunca yabancı ülkede bulunan, görevleri her ne olursa olsun, ülke halkı, ülkelerine dönerek bu büyük ve en anlamlı kutlamalara katılırlar, mümkün mertebe katılmaya çalışırlar.   Nevruz Bayramı Yad elde olanlar ülkeye koşar Nevruzda Azeri olmak var imiş Beraber eğlenip beraber coşar Nevruzda Azeri olmak var imiş   Duygusuz olana duygu kâr etmez Gönlü dar olanın yüreği yetmez Mart ayı boyunca kutlama bitmez Nevruzda Azeri olmak var imiş   Nevruzda boy verir yeşerir otlar Tekrar tazelenir bütün umutlar Bayramları bayram tadında kutlar Nevruzda Azeri olmak var imiş   Güneş nazlı doğar nazlıca batar Ne sinir stres var ne de tek atar Sanatçılar söyler halk ritim tutar Nevruzda Azeri olmak var imiş   Güzel örf adeti sanmayın imge Kıl imiş tüy imiş olmaz tek simge Binlerce edipten bin bir betimge Nevruzda Azeri olmak var imiş   Altınel dost derki gelmez oyuna Aldırmazlar dil din etnik soyuna Ermeni Rus Tatar koyun koyuna Nevruzda Azeri olmak var imiş   Altınel (Şükrü Altınel)
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2025 -Pazartesi

Nevruz Bayramı

Bir milleti millet yapan, o milletin kültürel değerleridir. Kültür maddi ve manevi değerlerden oluşur. Bu değerleri, varlıklarımızı sürdürebilme sebeplerimizdir.

Dostça, kardeşçe bir arada yaşamamızın en büyük sebebi ise bayramlarımızdır. Bayram, o toplumun tüm fertlerince sevilip tanınan, benimsenen, içtenlikle ve coşkuyla kutlanan manevi bir değerdir, değerimizdir. İşte bu değerlerden biri de 21 Mart'ta tüm Türkler tarafından kutlanan Nevruz Bayramı'dır.

Yarım asır öncesinden bugüne kadar de coşkuyla kutlanan Nevruz (yeni gün) Bayramı, gece ile gündüzün eşitlendiği bu özel gün olarak biliniyor. Nevruz, Orta Asya'dan Balkan halklarına kadar Türklerin yılbaşı olarak görüldüğü bir bayramdır. “Yeni yıl”, “Nevruz”, “Nevruz”, “Sultan-ı Nevruz”, “Nevruz Sultanı” gibi isimlerle halen coşkuyla kutlanmaktadır.

Ne yazık ki güzel ülkede Nevruz Bayramı, coplar, gözaltılarla birleştirilerek, korku salınarak adeta bir cadı bayramına çevrilmiş ve kutlanması yasaklanmıştır. Buna rağmen kardeş ülke Azerbaycan ve halk Nevruz Bayramı'nı nasıl kutluyor? Gelin, bir göz atalım.

Azerbaycan'da baharın haberleri olarak kabul edilen Nevruz Bayramı kutlamaları bir ay önceden başlar ve mart ayı boyunca devam eder. Salı'yı çarşambaya sahip olan ilk çarşambaya “Su Çarşambası”, ikinci çarşambaya “Ateş Çarşambası”, üçüncü çarşambaya “Rüzgâr Çarşambası”, dördüncü çarşambaya ise “Toprak Çarşambası” adı verilir. Ülkenin Kale Duvarı içerisi, Tarihi Han Sarayı bahçesi, Şeki, Tarihi İçerişehir ve Hazar Denizi kıyısındaki Ulusal Park gibi çeşitli kutlamalar yapılıyor. Farklı modellerin ve çeşitlerin gelen tasarımcıları, o günün kendine özgü kıyafetleriyle birleşiyor; müzik ve dans gösterileriyle halkı coşturup eğlendirir. Azerbaycan'da Nevruz, en büyük bayram olarak kabul edilir ve ülke genelinde 5 günlük tatil ilan edilir.

Su Çarşambası'nda, hanedeki tüm fertleri evlerinin değerleri su serperek kutlamalara başlar.

Ateş Çarşambası'nda, mahallelerde ateş yakılır, evlerde ise her fert için birer mum yakılır. “Ağırlığım, uğurluğum kızgın kalsın.” Ateşin üzerinden atlanır. Ayrıca yumurta boyama, horoz dövüşü ve yüzük falına bakma gibi gelenekler sürdürülüyordu.

Rüzgâr Çarşambası'nda, çeşitli etkinliklerle kutlamalarını sürdürürken, kutlamaların en anlamlı ve önemlisi olanıdır.

Toprak Çarşambası’nda eğlence tavan yapar. Bir ay öncesinden bir kapta ıslatılan buğdayların yeşermesi ile oluşan çim çevresine kırmızı kurdeleler bağlanır, masanın ortasına konur ve nevruzun en önemli sembolü olarak kabul edilir.

Toprak Çarşambası yılın en son çarşambası olarak kabul edilen o günde, mutsuz olunmaz, borç para verilmez, kavga edilmez, erken yatılmaz.

Güzel yemekler yapılıp misafirler ağırlanır, üzerlik otu dumanını koklanır, bekar kızların tuzlu hamur yoğurarak yatmadan önce o hamurdan yer. Tuzlu hamur yediği için o gece ona gelecekteki eşinin su vereceği inancı güdülür.

Kızların o gün için adet görüyorsa, yatmadan önce gökyüzünden yedi adet yıldız seçip, dilek tutarlar.

Kutlamalar boyunca yabancı ülkede bulunan, görevleri her ne olursa olsun, ülke halkı, ülkelerine dönerek bu büyük ve en anlamlı kutlamalara katılırlar, mümkün mertebe katılmaya çalışırlar.

 

Nevruz Bayramı

Yad elde olanlar ülkeye koşar

Nevruzda Azeri olmak var imiş

Beraber eğlenip beraber coşar

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Duygusuz olana duygu kâr etmez

Gönlü dar olanın yüreği yetmez

Mart ayı boyunca kutlama bitmez

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Nevruzda boy verir yeşerir otlar

Tekrar tazelenir bütün umutlar

Bayramları bayram tadında kutlar

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Güneş nazlı doğar nazlıca batar

Ne sinir stres var ne de tek atar

Sanatçılar söyler halk ritim tutar

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Güzel örf adeti sanmayın imge

Kıl imiş tüy imiş olmaz tek simge

Binlerce edipten bin bir betimge

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Altınel dost derki gelmez oyuna

Aldırmazlar dil din etnik soyuna

Ermeni Rus Tatar koyun koyuna

Nevruzda Azeri olmak var imiş

 

Altınel (Şükrü Altınel)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.