Dünya iklim kriziyle mücadelede hedefi tutturamazken ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesi endişeleri artırdı

Gündem (AA) - Anadolu Ajansı | 11.12.2025 - 13:00, Güncelleme: 11.12.2025 - 12:51 241 kez okundu.
 

Dünya iklim kriziyle mücadelede hedefi tutturamazken ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesi endişeleri artırdı

İklim kriziyle mücadelenin mihenk taşı Paris Anlaşması'nın imzalanmasının üzerinden geçen 10 yılda, ülkeler 2030 hedeflerinin gerisindeyken 2025 yılına, dünyanın en büyük kirleticisi konumundaki ABD'nin, anlaşmadan çekilme kararı alması damga vurdu.
ANKARA (AA) - İklim krizinin etkilerinin azaltılması amacıyla Fransa'nın başkenti Paris'te 12 Aralık 2015'te düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP) kabul edilen Paris Anlaşması, 195 ülke tarafından imzalandı.İran, Libya, Yemen ve Eritre’nin taraf olmadığı ve ABD’nin çekilmeyi açıkladığı anlaşma kapsamında, imzacı ülkeler küresel sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutmayı, mümkünse 1,5 dereceyle sınırlamayı, bunun için de yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) Paris Anlaşması'nın imzalanmasının iklimle mücadelenin güçlendirilmesinde ne ölçüde etkili olduğu ele aldığı “Paris Anlaşması 10 yaşında” isimli raporuna göre, Paris Anlaşması'nın imzalanmasıyla iklim değişikliği, ülkeler için yüksek öncelik haline gelirken karbonsuzlaşma politikalarının kapsamı arttı ve bu konuda uluslararası işbirliği güçlendi.Öte yandan ülkelerin mevcut iklim taahhütleri, anlaşma kapsamında belirlenen hedeflerin gerisinde kaldı. Siyasi istikrarsızlık, fosil yakıtlara bağımlılık, finansman eksiklikleri ve ekonomik kaygılar ile çevre politikalarından geri dönüşler, bu taahhütlerin uygulanmasını sınırlayan başlıca engeller olarak ortaya çıktı.AA muhabiri, Paris Anlaşması'nın imzalanmasının 10. yılında iklim değişikliği konusunda son dönemlerde atılan adımları ve gündem olan konuları derledi.ABD, Paris Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı2030 hedeflerine yalnızca 5 yıl kala, ülkelerin bu hedeflerin gerisinde olduğu gözlemlenirken karbon salımı 2023 ve 2024’te yeni rekorlar kırdı.Bununla birlikte iklim değişikliğinin "bir aldatmaca" olduğunu savunan ve 2020'de ülkesinin Paris Anlaşması'ndan çekilmesini sağlayan Donald Trump'ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması da dünyanın en büyük ikinci kirleticisi konumundaki ABD'nin karbon salınımı azaltma hedefleri konusunda endişeleri beraberinde getirdi.ABD Başkanı Trump göreve geldiği 20 Ocak 2025’te eski Başkan Joe Biden döneminde ABD’nin yeniden taraf olduğu Paris Anlaşması’ndan ayrılacağını açıkladı.Trump ayrıca "Ulusal Enerji Acil Durumu" ile ABD sınırları içinde fosil yakıt üretim çalışmalarını hızlandıracağının sinyalini verdi. Trump’ın hayata geçirdiği uygulamalar arasında kağıt pipetlerin de insan sağlığına zarar verecek kimyasallar içerdiği gerekçesiyle plastik pipet kullanımının tercih edilmesine ilişkin kararname yer aldı.Öte yandan Trump, küresel ısınmadan orantısız bir şekilde etkilenen az gelişmiş pek çok ülkenin iklim kriziyle mücadelesine hizmet eden ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tüm dış yardımları da durdurdu.ABD, iklim değişikliği alanında çalışan önemli kuruluşlarda da fon kesintisi ve işten çıkarma yollarına gitti.ABD’de Trump yönetiminin iklimle mücadeleye inanmaması ve bu alanda attığı adımlar, Paris Anlaşması kapsamında konulan hedeflerin hayata geçirilmesini zorlaştıran ve sera gazı etkisine karşı küresel işbirliğini de sekteye uğratan başlıca gelişmelerden biri oldu.BM'nin 24 Ekim tarihli 2024 yılı Emisyon Açığı Raporu'na göre, ulusal hedeflerin daha güçlü şekilde uygulanmaması halinde dünya "Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde ortadan kalkma" tehlikesiyle karşı karşıya.Son yıllarda iklimle mücadelede “yeşil sanayileşme” ve finansman tartışmaları gündemdeParis iklim hedeflerine ulaşmada sanayi sektörünün önemi giderek artarken bu yıl Brezilya’nın Belem şehrinde düzenlenen 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) bir araya gelen ülkeler “yeşil sanayileşme” hedeflerini belirledi.Belem’de 35 ülke, uluslararası kuruluş ve girişim "Küresel Yeşil Sanayileşme için Belem Deklarasyonu" yayımladı. Deklarasyonla gelişmekte olan ekonomilerin, yeşil sanayileşmeyi stratejilerinin merkezine koymaları için küresel bir çerçeve sunuldu. Bununla birlikte sanayinin karbonsuzlaşmasının hızlandırılması, ekonomik fırsatların belirlenmesi ve temiz teknoloji inovasyonu ile üretiminin teşvik edilmesi hedeflendi.2024’te Azerbaycan'ın başkenti Bakü’nün ev sahipliğini yaptığı COP29'da ise gelişmekte olan ülkelere sağlanan yıllık 100 milyar dolarlık bir önceki finansman tutarının 2035'e kadar yıllık 300 milyar dolara çıkarılması kararlaştırıldı.COP29'da neredeyse 10 yıldır süren çalışmalar dahilinde ülkeler, Paris Anlaşması kapsamında karbon piyasalarının nasıl işleyeceğine dair son adımları atarak anlaşmaya vardı ve ülke bazında ticaretin ve karbon kredisi mekanizmasının tamamen işlevsel hale gelmesi sağlandı.Öte yandan COP29'da varılan sonuçlar, iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük katkı sunmayacağı ve gelişmekte olan ülkelerin finansman ihtiyacına yanıt olamayacağı gerekçesiyle eleştirildi.Azerbaycan'ın bugüne kadar yaptığı en büyük uluslararası etkinlik COP29'a, dünyanın 2 büyük kirleticisi olan ABD ve Çin'in liderleri katılmadı.Türkiye COP31’e ev sahipliği yapacakBirleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında 197 ülkenin katılımıyla her yıl düzenlenen Taraflar Konferansı’nda (COP), sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, karbon piyasalarının kuralları ele alınırken Paris Anlaşması'nın uygulanmasına yönelik yol haritası niteliğindeki 31. Taraflar Konferansı (COP31) Türkiye’nin ev sahipliğinde bu yıl 9-20 Kasım tarihlerinde yapılacak.Bu kapsamda 196 ülke, gelecek yıl iklim için Türkiye'de aynı masaya oturacak. COP31 Liderler Zirvesi'nin İstanbul'da, COP31'in de Antalya'da gerçekleştirilmesi planlanıyor.Çevre diplomasisinde Türkiye’nin görünürlüğünü artıracak olan COP, bu güne kadar Almanya, Japonya, Danimarka, Fransa, İngiltere, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Brezilya’da yapıldı.Muhabir: Şeyma Yiğit
İklim kriziyle mücadelenin mihenk taşı Paris Anlaşması'nın imzalanmasının üzerinden geçen 10 yılda, ülkeler 2030 hedeflerinin gerisindeyken 2025 yılına, dünyanın en büyük kirleticisi konumundaki ABD'nin, anlaşmadan çekilme kararı alması damga vurdu.

ANKARA (AA) - İklim krizinin etkilerinin azaltılması amacıyla Fransa'nın başkenti Paris'te 12 Aralık 2015'te düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP) kabul edilen Paris Anlaşması, 195 ülke tarafından imzalandı.

İran, Libya, Yemen ve Eritre’nin taraf olmadığı ve ABD’nin çekilmeyi açıkladığı anlaşma kapsamında, imzacı ülkeler küresel sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutmayı, mümkünse 1,5 dereceyle sınırlamayı, bunun için de yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) Paris Anlaşması'nın imzalanmasının iklimle mücadelenin güçlendirilmesinde ne ölçüde etkili olduğu ele aldığı “Paris Anlaşması 10 yaşında” isimli raporuna göre, Paris Anlaşması'nın imzalanmasıyla iklim değişikliği, ülkeler için yüksek öncelik haline gelirken karbonsuzlaşma politikalarının kapsamı arttı ve bu konuda uluslararası işbirliği güçlendi.

Öte yandan ülkelerin mevcut iklim taahhütleri, anlaşma kapsamında belirlenen hedeflerin gerisinde kaldı. Siyasi istikrarsızlık, fosil yakıtlara bağımlılık, finansman eksiklikleri ve ekonomik kaygılar ile çevre politikalarından geri dönüşler, bu taahhütlerin uygulanmasını sınırlayan başlıca engeller olarak ortaya çıktı.

AA muhabiri, Paris Anlaşması'nın imzalanmasının 10. yılında iklim değişikliği konusunda son dönemlerde atılan adımları ve gündem olan konuları derledi.

ABD, Paris Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı

2030 hedeflerine yalnızca 5 yıl kala, ülkelerin bu hedeflerin gerisinde olduğu gözlemlenirken karbon salımı 2023 ve 2024’te yeni rekorlar kırdı.

Bununla birlikte iklim değişikliğinin "bir aldatmaca" olduğunu savunan ve 2020'de ülkesinin Paris Anlaşması'ndan çekilmesini sağlayan Donald Trump'ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması da dünyanın en büyük ikinci kirleticisi konumundaki ABD'nin karbon salınımı azaltma hedefleri konusunda endişeleri beraberinde getirdi.

ABD Başkanı Trump göreve geldiği 20 Ocak 2025’te eski Başkan Joe Biden döneminde ABD’nin yeniden taraf olduğu Paris Anlaşması’ndan ayrılacağını açıkladı.

Trump ayrıca "Ulusal Enerji Acil Durumu" ile ABD sınırları içinde fosil yakıt üretim çalışmalarını hızlandıracağının sinyalini verdi. Trump’ın hayata geçirdiği uygulamalar arasında kağıt pipetlerin de insan sağlığına zarar verecek kimyasallar içerdiği gerekçesiyle plastik pipet kullanımının tercih edilmesine ilişkin kararname yer aldı.

Öte yandan Trump, küresel ısınmadan orantısız bir şekilde etkilenen az gelişmiş pek çok ülkenin iklim kriziyle mücadelesine hizmet eden ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tüm dış yardımları da durdurdu.

ABD, iklim değişikliği alanında çalışan önemli kuruluşlarda da fon kesintisi ve işten çıkarma yollarına gitti.

ABD’de Trump yönetiminin iklimle mücadeleye inanmaması ve bu alanda attığı adımlar, Paris Anlaşması kapsamında konulan hedeflerin hayata geçirilmesini zorlaştıran ve sera gazı etkisine karşı küresel işbirliğini de sekteye uğratan başlıca gelişmelerden biri oldu.

BM'nin 24 Ekim tarihli 2024 yılı Emisyon Açığı Raporu'na göre, ulusal hedeflerin daha güçlü şekilde uygulanmaması halinde dünya "Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde ortadan kalkma" tehlikesiyle karşı karşıya.

Son yıllarda iklimle mücadelede “yeşil sanayileşme” ve finansman tartışmaları gündemde

Paris iklim hedeflerine ulaşmada sanayi sektörünün önemi giderek artarken bu yıl Brezilya’nın Belem şehrinde düzenlenen 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) bir araya gelen ülkeler “yeşil sanayileşme” hedeflerini belirledi.

Belem’de 35 ülke, uluslararası kuruluş ve girişim "Küresel Yeşil Sanayileşme için Belem Deklarasyonu" yayımladı. Deklarasyonla gelişmekte olan ekonomilerin, yeşil sanayileşmeyi stratejilerinin merkezine koymaları için küresel bir çerçeve sunuldu. Bununla birlikte sanayinin karbonsuzlaşmasının hızlandırılması, ekonomik fırsatların belirlenmesi ve temiz teknoloji inovasyonu ile üretiminin teşvik edilmesi hedeflendi.

2024’te Azerbaycan'ın başkenti Bakü’nün ev sahipliğini yaptığı COP29'da ise gelişmekte olan ülkelere sağlanan yıllık 100 milyar dolarlık bir önceki finansman tutarının 2035'e kadar yıllık 300 milyar dolara çıkarılması kararlaştırıldı.

COP29'da neredeyse 10 yıldır süren çalışmalar dahilinde ülkeler, Paris Anlaşması kapsamında karbon piyasalarının nasıl işleyeceğine dair son adımları atarak anlaşmaya vardı ve ülke bazında ticaretin ve karbon kredisi mekanizmasının tamamen işlevsel hale gelmesi sağlandı.

Öte yandan COP29'da varılan sonuçlar, iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük katkı sunmayacağı ve gelişmekte olan ülkelerin finansman ihtiyacına yanıt olamayacağı gerekçesiyle eleştirildi.

Azerbaycan'ın bugüne kadar yaptığı en büyük uluslararası etkinlik COP29'a, dünyanın 2 büyük kirleticisi olan ABD ve Çin'in liderleri katılmadı.

Türkiye COP31’e ev sahipliği yapacak

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında 197 ülkenin katılımıyla her yıl düzenlenen Taraflar Konferansı’nda (COP), sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, karbon piyasalarının kuralları ele alınırken Paris Anlaşması'nın uygulanmasına yönelik yol haritası niteliğindeki 31. Taraflar Konferansı (COP31) Türkiye’nin ev sahipliğinde bu yıl 9-20 Kasım tarihlerinde yapılacak.

Bu kapsamda 196 ülke, gelecek yıl iklim için Türkiye'de aynı masaya oturacak. COP31 Liderler Zirvesi'nin İstanbul'da, COP31'in de Antalya'da gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Çevre diplomasisinde Türkiye’nin görünürlüğünü artıracak olan COP, bu güne kadar Almanya, Japonya, Danimarka, Fransa, İngiltere, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Brezilya’da yapıldı.


Muhabir: Şeyma Yiğit

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.