Meme Kanseri Aşısında Çığır Açan Gelişme: Aşı Çare Olabilir mi?

Sağlık (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.07.2025 - 12:16, Güncelleme: 11.07.2025 - 12:16 2791+ kez okundu.
 

Meme Kanseri Aşısında Çığır Açan Gelişme: Aşı Çare Olabilir mi?

2025 yılının Haziran ve Temmuz aylarında, meme kanseri tedavisinde devrim yaratabilecek bir aşıyla ilgili çığır açan bir gelişme uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı.
Anixa Biosciences ve Cleveland Clinic iş birliğiyle geliştirilen bir meme kanseri aşısı, birinci faz klinik denemelerini başarıyla tamamladı. Bu denemeler, aşının özellikle üçlü negatif meme kanseri (TNBC) gibi agresif bir meme kanseri türüne karşı güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturduğunu gösterdi. Denemeye katılan 35 kadının %75’inden fazlasında, aşıya bağlı olarak güçlü bir antikor yanıtı gözlemlendiği ve yan etkilerin yalnızca enjeksiyon bölgesinde hafif tahrişle sınırlı kaldığı bildirildi. Bu sonuçlar, aşının 2030 yılına kadar meme kanserini önleme ve tedavi etme potansiyeline sahip olabileceği yönünde umutları artırdı. Aşı, alfa-laktalbumin adı verilen bir süt proteinini hedef alıyor. Bu protein, normalde yalnızca emzirme döneminde memede bulunurken, üçlü negatif meme kanseri vakalarının çoğunda anormal şekilde ifade ediliyor. Üçlü negatif meme kanseri, tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %10-15’ini oluşturuyor ve östrojen, progesteron ve HER2 reseptörlerini ifade etmediği için tedavisi en zor kanser türlerinden biri olarak biliniyor. Anixa Biosciences’ın CEO’su Dr. Amit Kumar, bu bulguların “çok heyecan verici” olduğunu ve aşının hem önleme hem de tedavi amaçlı kullanılabileceğini belirtti. Denemeye katılan kadınlar arasında, üçlü negatif meme kanseri teşhisi konmuş olanlar, genetik olarak yüksek risk taşıyanlar ve pembrolizumab (Keytruda) tedavisi görenler yer aldı. Özellikle, genetik mutasyonlar nedeniyle meme kanseri riski yüksek olan ve koruyucu mastektomi geçirmiş kadınlar da denemeye dahil edildi. Birinci faz denemesi, aşının güvenliğini ve bağışıklık tepkisini değerlendirmek için tasarlandı. Katılımcıların kan testleri, alfa-laktalbumin proteinine karşı antikor üretimini doğruladı ve bu antikorların kanserli hücreleri tanıyıp yok edebileceği gözlemlendi. Deneme, 26’sı üçlü negatif meme kanseri grubunda, dördü önleme grubunda ve beşi pembrolizumab grubunda olmak üzere toplam 35 kadın üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, aşının bağışıklık sistemini kanserli hücreleri hedef alacak şekilde eğittiğini ve bu hücreleri oluşmadan veya tekrarlamadan önce yok edebileceğini belirtti. The Independent ve New York Post gibi kaynaklar, bu gelişmenin meme kanseriyle mücadelede “oyun değiştirici” olabileceğini vurguladı. Ayrıca, ABD’deki San Antonio Askeri Tıp Merkezi’nde yürütülen başka bir aşı çalışması da dikkat çekti. Ordu Albayı Dr. George E. Peoples liderliğindeki bu çalışma, HER2 proteinini hedef alan bir aşıyı test etti. HER2, meme kanseri vakalarının yaklaşık %30’unda aşırı ifade edilen bir protein. Bu aşı, özellikle kanserden kurtulan ancak nüks riski taşıyan hastalarda bağışıklık yanıtını artırmayı hedefliyor. Denemeler, düşük ila orta düzeyde HER2 ifade eden hastalarda güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturduğunu ve nüks oranlarını azalttığını gösterdi. Aşının yan etkilerinin minimal olduğu ve yalnızca enjeksiyon bölgesinde hafif tahrişle sınırlı kaldığı bildirildi. Bu iki aşı çalışması, meme kanseri aşılarının farklı yaklaşımlarını temsil ediyor. Anixa Biosciences’ın aşısı alfa-laktalbumine odaklanırken, askeri çalışma HER2’yi hedefliyor. Her iki yaklaşım da bağışıklık sistemini kanserli hücreleri tanıyıp yok edecek şekilde eğitmeyi amaçlıyor. Anixa Biosciences’ın aşısı, 2026’da başlayacak ikinci faz denemeleri için hazırlanıyor ve bu denemelerde daha geniş bir katılımcı grubuyla farklı meme kanseri türleri test edilecek. Vogue ve Indian Express gibi kaynaklar, bu gelişmelerin meme kanseriyle mücadelede yeni bir çağ açabileceğini belirtti.
2025 yılının Haziran ve Temmuz aylarında, meme kanseri tedavisinde devrim yaratabilecek bir aşıyla ilgili çığır açan bir gelişme uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı.

Anixa Biosciences ve Cleveland Clinic iş birliğiyle geliştirilen bir meme kanseri aşısı, birinci faz klinik denemelerini başarıyla tamamladı. Bu denemeler, aşının özellikle üçlü negatif meme kanseri (TNBC) gibi agresif bir meme kanseri türüne karşı güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturduğunu gösterdi. Denemeye katılan 35 kadının %75’inden fazlasında, aşıya bağlı olarak güçlü bir antikor yanıtı gözlemlendiği ve yan etkilerin yalnızca enjeksiyon bölgesinde hafif tahrişle sınırlı kaldığı bildirildi. Bu sonuçlar, aşının 2030 yılına kadar meme kanserini önleme ve tedavi etme potansiyeline sahip olabileceği yönünde umutları artırdı.

Aşı, alfa-laktalbumin adı verilen bir süt proteinini hedef alıyor. Bu protein, normalde yalnızca emzirme döneminde memede bulunurken, üçlü negatif meme kanseri vakalarının çoğunda anormal şekilde ifade ediliyor. Üçlü negatif meme kanseri, tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %10-15’ini oluşturuyor ve östrojen, progesteron ve HER2 reseptörlerini ifade etmediği için tedavisi en zor kanser türlerinden biri olarak biliniyor. Anixa Biosciences’ın CEO’su Dr. Amit Kumar, bu bulguların “çok heyecan verici” olduğunu ve aşının hem önleme hem de tedavi amaçlı kullanılabileceğini belirtti. Denemeye katılan kadınlar arasında, üçlü negatif meme kanseri teşhisi konmuş olanlar, genetik olarak yüksek risk taşıyanlar ve pembrolizumab (Keytruda) tedavisi görenler yer aldı. Özellikle, genetik mutasyonlar nedeniyle meme kanseri riski yüksek olan ve koruyucu mastektomi geçirmiş kadınlar da denemeye dahil edildi.

Birinci faz denemesi, aşının güvenliğini ve bağışıklık tepkisini değerlendirmek için tasarlandı. Katılımcıların kan testleri, alfa-laktalbumin proteinine karşı antikor üretimini doğruladı ve bu antikorların kanserli hücreleri tanıyıp yok edebileceği gözlemlendi. Deneme, 26’sı üçlü negatif meme kanseri grubunda, dördü önleme grubunda ve beşi pembrolizumab grubunda olmak üzere toplam 35 kadın üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, aşının bağışıklık sistemini kanserli hücreleri hedef alacak şekilde eğittiğini ve bu hücreleri oluşmadan veya tekrarlamadan önce yok edebileceğini belirtti. The Independent ve New York Post gibi kaynaklar, bu gelişmenin meme kanseriyle mücadelede “oyun değiştirici” olabileceğini vurguladı.

Ayrıca, ABD’deki San Antonio Askeri Tıp Merkezi’nde yürütülen başka bir aşı çalışması da dikkat çekti. Ordu Albayı Dr. George E. Peoples liderliğindeki bu çalışma, HER2 proteinini hedef alan bir aşıyı test etti. HER2, meme kanseri vakalarının yaklaşık %30’unda aşırı ifade edilen bir protein. Bu aşı, özellikle kanserden kurtulan ancak nüks riski taşıyan hastalarda bağışıklık yanıtını artırmayı hedefliyor. Denemeler, düşük ila orta düzeyde HER2 ifade eden hastalarda güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturduğunu ve nüks oranlarını azalttığını gösterdi. Aşının yan etkilerinin minimal olduğu ve yalnızca enjeksiyon bölgesinde hafif tahrişle sınırlı kaldığı bildirildi.

Bu iki aşı çalışması, meme kanseri aşılarının farklı yaklaşımlarını temsil ediyor. Anixa Biosciences’ın aşısı alfa-laktalbumine odaklanırken, askeri çalışma HER2’yi hedefliyor. Her iki yaklaşım da bağışıklık sistemini kanserli hücreleri tanıyıp yok edecek şekilde eğitmeyi amaçlıyor. Anixa Biosciences’ın aşısı, 2026’da başlayacak ikinci faz denemeleri için hazırlanıyor ve bu denemelerde daha geniş bir katılımcı grubuyla farklı meme kanseri türleri test edilecek. Vogue ve Indian Express gibi kaynaklar, bu gelişmelerin meme kanseriyle mücadelede yeni bir çağ açabileceğini belirtti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.