Halit Suiçmez ile Korkut Boratav'ın onuruna Dünyadan Türkiye'ye - İktisattan Siyasete İsimli Sempozyumu Üzerine Söyleştik

Ekonomi 11.12.2025 - 07:37, Güncelleme: 11.12.2025 - 07:37 137 kez okundu.
 

Halit Suiçmez ile Korkut Boratav'ın onuruna Dünyadan Türkiye'ye - İktisattan Siyasete İsimli Sempozyumu Üzerine Söyleştik

Halit Suiçmez İle Söyleşi
5 ve 6 Aralık tarihlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde düzenlenen "Korkut Boratav'ın onuruna Dünyadan Türkiye'ye - İktisattan Siyasete" sempozyumu üzerine röportaj yapmayı uygun gören etkinliğin değerli katılımcılarından Halit Suiçmez'in sorularımıza verdiği cevaplar aşağıda verilmiştir: Ulus: Korkut Hoca ile yolunuz ne zaman kesişti? Halit Suiçmez: "Korkut hocayla yolum 1976'da Siyasal Bilgiler Fakültesine girdikten sonra başladı. İktisat Bölümünün 3. ve 4. sınıflarında 'Türkiye Ekonomisi' derslerimize girdi. Daha sonra doktora eğitimim sırasında jürimde bulundu. 'Türkiye'de Özelleştirme' üzerine ilk doktora tezini yazan kişiyim. Yalçın Küçük ve Boratav Hoca benim tezim hakkında yorumlar yaptı. Sonrasında tezim kabul edildi ve doktor ünvanını aldım. Birçok konuda ortak çalışmalarımız oldu. 90. yaşında Ankara'daki evini ziyarete dahi gittik. İktisattan siyasete, edebiyattan sanata kadar sohbetler ettik. Toplumcudur, ekonomi politiğin başuzmanıdır Türkiye'de, Devletçilik, planlama, bölüşüm, sınıf profilleri ve daha nice konuda önemli yaptılar üretmiştir." Ulus: Peki bir Boratav Ekolünden bahsedebilir misiniz? Halit Suiçmez: "Olaya bir sistem bütünlüğü içinde bakmak yani Türkiye'de yaşanan sorunlara kişisel, tesadüfi olaylar şeklinde değilde bir sistem mantığı içinden bakmak ki; o sistem de kapitalizm ondan ötesi emperyalizmdir.  Korkut hoca bu emperyal faaliyetlere bir bütün olarak, sınıfsal bakıyor. Sınıfsal bakmak da şu; bir sistemi bütün olarak çelişkilerle ele almak ve devinimleriyle beraber, hareketlerini kavramak şeklinde bakıyor. Kısaca olayları; sınıfsallığı, parçaları, bütünselliği ve devinimleriyle kavramak diyebiliriz." Ulus: Sempozyumu nasıl buldunuz, sempozyum hakkında düşünceleriniz nedir? Halit Suiçmez: Onur toplantısı her bakımdan muhteşemdi. Bildiriler, tartışmalar tam da Korkut Boratav'ın kişiliğine, kimliğine uygundu. Sınıfsal bakış, tarihsel ve toplumsal yaklaşım egemendi ortama ve bildirilere. Emek sermaye çelişkisi, iktisat tarihi, Türkiye'de kapitalizm analizi, dünyada ve Türkiye'de ekonomi-politik gibi çok sayıda temel ve güncel konular bu kongrede güncel olarak bildiri şeklinde sunuldu, canlı tartışmalar yaşandı. Düzenleyiciler açısından ele almak gerekirse; ODTÜ Ekonomik Araştırma Merkezi, A.Ü. SBF İktisat ve Maliye Bölümleri ve Türk Sosyal Bilimler Derneği birlikte sempozyumu oluşturdu ki bu üç kuruluş da Korkut Hocanın en çok katkı sağladığı birimler. Katılım açısından çok çok iyiydi. Biz de şahit olduk ki oturumlarda sınıflar doluydu. Hatta birçok oturumda dinleyiciler ayaktaydı. Bizzat katılamayan konuşmacılar çevrim içi olarak tebliği sundular. Başta öğrenciler ve genç akademisyenler olmak üzere oldukça yoğundu diyebilirim. İçeriğe gelecek olursak çok yoğundu ve derindi. Tam Boratav hocanın çalışma alanları doğrultusundaydı. Çünkü bütün bildirilere egemen olan bakış açısı; sınıfsal ilişkiler, emek sermaye çelişkisi, Türkiye'de sermaye kesiminin emek üzerine baskısı, bunun biçimlenişi, hem siyasi açıdan hem yasal örgütlenme ve sendikalaşma açısından, hem basının, medyanın fikir özgürlüğü ve talepleri açısından tebliğiler vardı. Diyebiliriz ki; Türkiye'nin hem uzak ve yakın geçmişlerinden bildiriler, hem bugünkü güncel sorunlara çözüm içeren bildirirler hem de Türkiye'nin geleceğine planlamaya gelecek nesillerin refahını arttırmaya yönelik bildiriller vardı. Ulus: Siz de tebliği sunucusuydunuz. Neden konu olarak Hüseyin Avni Şanda'yı tercih ettiniz? Halit Suiçmez: Kendi bildirimin başlığı şuydu; "Hüseyin Avni Şanda günümüze de ışık yutuyor." Kendisi Trabzon doğumlu bir gazeteci. Zamanla iktisata merak salıp Osmanlımın son dönemiyle ilgili güzel çalışmalar ortaya koyuyor. Bu konuyu tercih etme sebebimse onun kitaplarını okuyunca emperyalizmin hangi kanallardan ülkeye girdiğini, Osmanlının nasıl battığını ve o batıştan nasıl bir cumhuriyet kurulduğunu görebiliyorum. Hüseyin Avni'nin kitapları çok berrak bir anlatım sunuyor. Ben de bu eserleri tanıtmak ve Türk topluyumla paylaşmak istedim. İktisadi bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlığın olamayacağını çünkü ekonomik baskıdan kurtulamadıktan sonra her türlü siyasi ödünü vermeye hazır olacağımızı Şanda'nın eserlerinde kısaca görebiliyoruz.  Boratav Koca ve Hüseyin Avni'nin ortak olduğu konular da çok fazla. Şöyle ki her iki hoca da son derece yurtsever insanlardır. Bu sebepledir ki bütün ömürlerini ekonomik bağımsızlığın önemi hakkında çalışmalar gerçekleştirmeye harcamışlardır. 'Biz, bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve yutmak isteyen kapitalizme karşıyız.' demekte ortaklar. Fakat bu konuda, Mustafa Kemal'in ölümünden sonra, ödünler verilerek emperyalist yapılara maalesef girilmiştir. Esas mesele de bu yapılardan kurtulmakta." Ulus: Bildirilerin ana mesajı neydi, tek bir başlıkta açıklamak mümkün müdür? Halit Suiçmez: Bütün bu tebliğlerin ortak paydası şuydu; bugünkü Türkiye'de siyasal yönetim hep sermayenin gelişmesine yönelik hamle yapıyor gerek teşviklerde gerek kredilerde. Aslında Türkiye'de devletin, hükümetin değil esas büyük çoğunluğu oluşturan dar gelirlilerin refahını arttırmaya yönelik politika sergilemesi gerektiğini göstermek. Ulus: Sorularımıza verdiğiniz içten yanıtlar için teşekkür ederiz.
Halit Suiçmez İle Söyleşi

5 ve 6 Aralık tarihlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde düzenlenen "Korkut Boratav'ın onuruna Dünyadan Türkiye'ye - İktisattan Siyasete" sempozyumu üzerine röportaj yapmayı uygun gören etkinliğin değerli katılımcılarından Halit Suiçmez'in sorularımıza verdiği cevaplar aşağıda verilmiştir:

Ulus: Korkut Hoca ile yolunuz ne zaman kesişti?

Halit Suiçmez: "Korkut hocayla yolum 1976'da Siyasal Bilgiler Fakültesine girdikten sonra başladı. İktisat Bölümünün 3. ve 4. sınıflarında 'Türkiye Ekonomisi' derslerimize girdi. Daha sonra doktora eğitimim sırasında jürimde bulundu. 'Türkiye'de Özelleştirme' üzerine ilk doktora tezini yazan kişiyim. Yalçın Küçük ve Boratav Hoca benim tezim hakkında yorumlar yaptı. Sonrasında tezim kabul edildi ve doktor ünvanını aldım. Birçok konuda ortak çalışmalarımız oldu. 90. yaşında Ankara'daki evini ziyarete dahi gittik. İktisattan siyasete, edebiyattan sanata kadar sohbetler ettik. Toplumcudur, ekonomi politiğin başuzmanıdır Türkiye'de, Devletçilik, planlama, bölüşüm, sınıf profilleri ve daha nice konuda önemli yaptılar üretmiştir."

Ulus: Peki bir Boratav Ekolünden bahsedebilir misiniz?

Halit Suiçmez: "Olaya bir sistem bütünlüğü içinde bakmak yani Türkiye'de yaşanan sorunlara kişisel, tesadüfi olaylar şeklinde değilde bir sistem mantığı içinden bakmak ki; o sistem de kapitalizm ondan ötesi emperyalizmdir. 

Korkut hoca bu emperyal faaliyetlere bir bütün olarak, sınıfsal bakıyor. Sınıfsal bakmak da şu; bir sistemi bütün olarak çelişkilerle ele almak ve devinimleriyle beraber, hareketlerini kavramak şeklinde bakıyor. Kısaca olayları; sınıfsallığı, parçaları, bütünselliği ve devinimleriyle kavramak diyebiliriz."

Ulus: Sempozyumu nasıl buldunuz, sempozyum hakkında düşünceleriniz nedir?

Halit Suiçmez: Onur toplantısı her bakımdan muhteşemdi. Bildiriler, tartışmalar tam da Korkut Boratav'ın kişiliğine, kimliğine uygundu. Sınıfsal bakış, tarihsel ve toplumsal yaklaşım egemendi ortama ve bildirilere. Emek sermaye çelişkisi, iktisat tarihi, Türkiye'de kapitalizm analizi, dünyada ve Türkiye'de ekonomi-politik gibi çok sayıda temel ve güncel konular bu kongrede güncel olarak bildiri şeklinde sunuldu, canlı tartışmalar yaşandı.

Düzenleyiciler açısından ele almak gerekirse; ODTÜ Ekonomik Araştırma Merkezi, A.Ü. SBF İktisat ve Maliye Bölümleri ve Türk Sosyal Bilimler Derneği birlikte sempozyumu oluşturdu ki bu üç kuruluş da Korkut Hocanın en çok katkı sağladığı birimler.

Katılım açısından çok çok iyiydi. Biz de şahit olduk ki oturumlarda sınıflar doluydu. Hatta birçok oturumda dinleyiciler ayaktaydı. Bizzat katılamayan konuşmacılar çevrim içi olarak tebliği sundular. Başta öğrenciler ve genç akademisyenler olmak üzere oldukça yoğundu diyebilirim.

İçeriğe gelecek olursak çok yoğundu ve derindi. Tam Boratav hocanın çalışma alanları doğrultusundaydı. Çünkü bütün bildirilere egemen olan bakış açısı; sınıfsal ilişkiler, emek sermaye çelişkisi, Türkiye'de sermaye kesiminin emek üzerine baskısı, bunun biçimlenişi, hem siyasi açıdan hem yasal örgütlenme ve sendikalaşma açısından, hem basının, medyanın fikir özgürlüğü ve talepleri açısından tebliğiler vardı. Diyebiliriz ki; Türkiye'nin hem uzak ve yakın geçmişlerinden bildiriler, hem bugünkü güncel sorunlara çözüm içeren bildirirler hem de Türkiye'nin geleceğine planlamaya gelecek nesillerin refahını arttırmaya yönelik bildiriller vardı.

Ulus: Siz de tebliği sunucusuydunuz. Neden konu olarak Hüseyin Avni Şanda'yı tercih ettiniz?

Halit Suiçmez: Kendi bildirimin başlığı şuydu; "Hüseyin Avni Şanda günümüze de ışık yutuyor." Kendisi Trabzon doğumlu bir gazeteci. Zamanla iktisata merak salıp Osmanlımın son dönemiyle ilgili güzel çalışmalar ortaya koyuyor. Bu konuyu tercih etme sebebimse onun kitaplarını okuyunca emperyalizmin hangi kanallardan ülkeye girdiğini, Osmanlının nasıl battığını ve o batıştan nasıl bir cumhuriyet kurulduğunu görebiliyorum. Hüseyin Avni'nin kitapları çok berrak bir anlatım sunuyor. Ben de bu eserleri tanıtmak ve Türk topluyumla paylaşmak istedim. İktisadi bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlığın olamayacağını çünkü ekonomik baskıdan kurtulamadıktan sonra her türlü siyasi ödünü vermeye hazır olacağımızı Şanda'nın eserlerinde kısaca görebiliyoruz. 

Boratav Koca ve Hüseyin Avni'nin ortak olduğu konular da çok fazla. Şöyle ki her iki hoca da son derece yurtsever insanlardır. Bu sebepledir ki bütün ömürlerini ekonomik bağımsızlığın önemi hakkında çalışmalar gerçekleştirmeye harcamışlardır. 'Biz, bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve yutmak isteyen kapitalizme karşıyız.' demekte ortaklar. Fakat bu konuda, Mustafa Kemal'in ölümünden sonra, ödünler verilerek emperyalist yapılara maalesef girilmiştir. Esas mesele de bu yapılardan kurtulmakta."

Ulus: Bildirilerin ana mesajı neydi, tek bir başlıkta açıklamak mümkün müdür?

Halit Suiçmez: Bütün bu tebliğlerin ortak paydası şuydu; bugünkü Türkiye'de siyasal yönetim hep sermayenin gelişmesine yönelik hamle yapıyor gerek teşviklerde gerek kredilerde. Aslında Türkiye'de devletin, hükümetin değil esas büyük çoğunluğu oluşturan dar gelirlilerin refahını arttırmaya yönelik politika sergilemesi gerektiğini göstermek.

Ulus: Sorularımıza verdiğiniz içten yanıtlar için teşekkür ederiz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.