Tarabya'daki 200 yıllık yalı Rus mirasçılara verildi

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 02.11.2025 - 15:21, Güncelleme: 02.11.2025 - 15:21 2503+ kez okundu.
 

Tarabya'daki 200 yıllık yalı Rus mirasçılara verildi

Tarabya'daki 200 yıllık yalı Rus mirasçılara verildi
Tarabya’daki 200 yıllık tarihi yalı Rus mirasçılara verildi. Yaklaşık 200 yıllık tarihi yalı için 17 yıldır süren dava sonuçlandı. 1.5 milyar lira değerindeki yalı ve 10 dönümlük arazi, 19. yüzyılda mülkün sahibi olan Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin’in mirasçılarına verildi. 1868'de Rus elçilik çalışanı tarafından alınan ve Osmanlı'dan günümüze Rusya'nın temsilcilik binası olarak kullanılan İstanbul Hazine, Vakıflar, Rusya ve yasal vârislerden oluşan 4 taraflı davada mahkeme, değeri 1.5 milyarı bulan yalı ve içinde bulunduğu 10 dönümlük arazinin, Rus elçilik çalışanının mirasçılarına verilmesine karar verdi. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, Çarlık Rusya'dan Sovyetler Birliği'ne ve oradan Rusya Federasyonu'na kadar uzanan bu mülkiyet hikâyesinde mahkeme, yaklaşık 200 yıllık taşınmazla ilgili belgeleri, fermanları, diplomatik yazışmaları ve uluslararası hukuku birlikte değerlendirerek hem Türk hukuk tarihi, hem de Boğaz'ın hikâyesine damga vuracak bir karara imza attı. Maddi değeri 1.5 milyarın üzerinde olduğu belirtilen araziyle ilgili Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya'nın talepleri kabul edilmedi. Arazinin hikâyesi, 19. yüzyıl ortalarında Osmanlı tahtında Sultan I. Abdülmecid'in bulunduğu dönemde başladı. Fransız Sefareti'nde (elçilik) tercümanlık yapan ve aynı zamanda avukat olan Mösyö Leon Auguste Landevosin'in eşi Madam Yakome'nin kızı Heme Landevoisin, 1841'de yalıyı Rum asıllı Hristaki Efendi'den satın aldı. Tanzimat ve Islahat Fermanı'yla Osmanlı Devleti'nin Batı'ya yöneldiği, yabancıların İstanbul Boğazı'nda gayrimenkul edinmeye başladığı dönemde söz konusu yalı Fransız bir ailenin eline geçti. Landevoisin Ailesi, Fransa'ya dönmeden önce 1868'de yalıyı Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin'e (Nikolai Ivanovitch Swetchine) 400 bin kuruş bedelle sattı. Nikola İsveçin, İstanbul'da Sultan II. Abdülhamid döneminde 6 Haziran 1903'te vefat etti. Cenazesi yakınları tarafından Fransa'ya götürülerek Nice şehrindeki Caucade Mezarlığı'na defnedildi. Ancak ilginç bir şekilde İsveçin'in ölümü kayıtlara "Mirasçı bırakmadan öldü" şeklinde not edildi.  Nikola'nın ölümünden sonra taşınmaz, Padişah V. Mehmed Reşad'ın uygun görmesine ilişkin ferman ve Evkaf Mahkemesi kararıyla Rus Çarlığı'na kiralandı. Böylece mülk, bir dönem Rus Sefareti'nin evli memurları için lojman ve misafirhane olarak kullanıldı. Ancak mahkeme kararında özellikle vurgulandığı üzere, taşınmaz hiçbir dönemde doğrudan Rusya'ya tescil edilmedi. Yalnızca bir dönem temsilcilik olarak tahsis edildi. 1917'de Çarlık Rusya'sının şubat ve ekim devrimleriyle yıkılması, ardından 1922'de SSCB'nin kurulması ve 1991'de dağılmasıyla Rusya Federasyonu'nun ortaya çıkması, taşınmazın statüsünü de karmaşık hale getirdi. 1950 yılında yapılan kadastro tespitinde taşınmaz, eski tapu maliki Nikola İsveçin adına kaydedildi ve kayıt kesinleşti. 2004'te hukuk savaşı başladı 2004'te Hazine, Nikola'nın mirasçısız öldüğü gerekçesiyle taşınmazın devlete geçmesi için tapu iptali ve tescil davası açtı. Vakıflar Genel Müdürlüğü de taşınmaz üzerinde Sultan Bayezid Vakfı'na ait bir şerh bulunduğunu ileri sürerek mülkiyetin kendisine ait olduğunu savundu. Rusya ise taşınmazın bedelinin Çarlık döneminde kendi devletince ödendiğini, Nikola'nın sadece "emanetçi" olduğunu iddia ederek tapunun kendi adına tescilini istedi. Bu sırada İsveçin'in Fransa'da yaşayan torunları ortaya çıktı.  Fransız Jenealojik Etüd (Soybilim) Araştırma Ofisi'nce düzenlenen onaylı soyağacına göre, 1815'te Rusya'da doğan Nikola İsveçin 1903'te Türkiye'de vefat etti. Eşi Elisabeth Alexandrovna Pestel, 1877'de kocasından önce öldü. Nikola İsveçin'in iki oğlundan Alexandra Nikolaevitch 1936'da çocuksuz olarak vefat etti ve mirasını yeğeni Nikola'ya bıraktı. Nikola İsveçin'in diğer oğlu iki çocuk babası Ivan Nikolaevitch ise 1936'da öldü. Onun torunu Dimitri İsveçin 2014'te yaşamını yitirirken, evlat edindiği Didier Lecomte İsveçin ise 2005'te vefat etti. Şu an aileden Didier'in çocukları Cedric Lecomte ve Aurelie Lecomte İsveçin ile Nikola İsveçin'in oğlunun torunu Jean İsveçin yaşıyor. Milyarlık yalının mirasçısı olarak bu üç isim görünüyor.    
Tarabya'daki 200 yıllık yalı Rus mirasçılara verildi

Tarabya’daki 200 yıllık tarihi yalı Rus mirasçılara verildi. Yaklaşık 200 yıllık tarihi yalı için 17 yıldır süren dava sonuçlandı. 1.5 milyar lira değerindeki yalı ve 10 dönümlük arazi, 19. yüzyılda mülkün sahibi olan Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin’in mirasçılarına verildi.

1868'de Rus elçilik çalışanı tarafından alınan ve Osmanlı'dan günümüze Rusya'nın temsilcilik binası olarak kullanılan İstanbul Hazine, Vakıflar, Rusya ve yasal vârislerden oluşan 4 taraflı davada mahkeme, değeri 1.5 milyarı bulan yalı ve içinde bulunduğu 10 dönümlük arazinin, Rus elçilik çalışanının mirasçılarına verilmesine karar verdi.

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, Çarlık Rusya'dan Sovyetler Birliği'ne ve oradan Rusya Federasyonu'na kadar uzanan bu mülkiyet hikâyesinde mahkeme, yaklaşık 200 yıllık taşınmazla ilgili belgeleri, fermanları, diplomatik yazışmaları ve uluslararası hukuku birlikte değerlendirerek hem Türk hukuk tarihi, hem de Boğaz'ın hikâyesine damga vuracak bir karara imza attı.

Maddi değeri 1.5 milyarın üzerinde olduğu belirtilen araziyle ilgili Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya'nın talepleri kabul edilmedi.

Arazinin hikâyesi, 19. yüzyıl ortalarında Osmanlı tahtında Sultan I. Abdülmecid'in bulunduğu dönemde başladı. Fransız Sefareti'nde (elçilik) tercümanlık yapan ve aynı zamanda avukat olan Mösyö Leon Auguste Landevosin'in eşi Madam Yakome'nin kızı Heme Landevoisin, 1841'de yalıyı Rum asıllı Hristaki Efendi'den satın aldı. Tanzimat ve Islahat Fermanı'yla Osmanlı Devleti'nin Batı'ya yöneldiği, yabancıların İstanbul Boğazı'nda gayrimenkul edinmeye başladığı dönemde söz konusu yalı Fransız bir ailenin eline geçti. Landevoisin Ailesi, Fransa'ya dönmeden önce 1868'de yalıyı Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin'e (Nikolai Ivanovitch Swetchine) 400 bin kuruş bedelle sattı. Nikola İsveçin, İstanbul'da Sultan II. Abdülhamid döneminde 6 Haziran 1903'te vefat etti. Cenazesi yakınları tarafından Fransa'ya götürülerek Nice şehrindeki Caucade Mezarlığı'na defnedildi. Ancak ilginç bir şekilde İsveçin'in ölümü kayıtlara "Mirasçı bırakmadan öldü" şeklinde not edildi. 

Nikola'nın ölümünden sonra taşınmaz, Padişah V. Mehmed Reşad'ın uygun görmesine ilişkin ferman ve Evkaf Mahkemesi kararıyla Rus Çarlığı'na kiralandı. Böylece mülk, bir dönem Rus Sefareti'nin evli memurları için lojman ve misafirhane olarak kullanıldı. Ancak mahkeme kararında özellikle vurgulandığı üzere, taşınmaz hiçbir dönemde doğrudan Rusya'ya tescil edilmedi. Yalnızca bir dönem temsilcilik olarak tahsis edildi.

1917'de Çarlık Rusya'sının şubat ve ekim devrimleriyle yıkılması, ardından 1922'de SSCB'nin kurulması ve 1991'de dağılmasıyla Rusya Federasyonu'nun ortaya çıkması, taşınmazın statüsünü de karmaşık hale getirdi. 1950 yılında yapılan kadastro tespitinde taşınmaz, eski tapu maliki Nikola İsveçin adına kaydedildi ve kayıt kesinleşti.

2004'te hukuk savaşı başladı

2004'te Hazine, Nikola'nın mirasçısız öldüğü gerekçesiyle taşınmazın devlete geçmesi için tapu iptali ve tescil davası açtı. Vakıflar Genel Müdürlüğü de taşınmaz üzerinde Sultan Bayezid Vakfı'na ait bir şerh bulunduğunu ileri sürerek mülkiyetin kendisine ait olduğunu savundu.

Rusya ise taşınmazın bedelinin Çarlık döneminde kendi devletince ödendiğini, Nikola'nın sadece "emanetçi" olduğunu iddia ederek tapunun kendi adına tescilini istedi. Bu sırada İsveçin'in Fransa'da yaşayan torunları ortaya çıktı. 

Fransız Jenealojik Etüd (Soybilim) Araştırma Ofisi'nce düzenlenen onaylı soyağacına göre, 1815'te Rusya'da doğan Nikola İsveçin 1903'te Türkiye'de vefat etti. Eşi Elisabeth Alexandrovna Pestel, 1877'de kocasından önce öldü. Nikola İsveçin'in iki oğlundan Alexandra Nikolaevitch 1936'da çocuksuz olarak vefat etti ve mirasını yeğeni Nikola'ya bıraktı. Nikola İsveçin'in diğer oğlu iki çocuk babası Ivan Nikolaevitch ise 1936'da öldü. Onun torunu Dimitri İsveçin 2014'te yaşamını yitirirken, evlat edindiği Didier Lecomte İsveçin ise 2005'te vefat etti. Şu an aileden Didier'in çocukları Cedric Lecomte ve Aurelie Lecomte İsveçin ile Nikola İsveçin'in oğlunun torunu Jean İsveçin yaşıyor. Milyarlık yalının mirasçısı olarak bu üç isim görünüyor.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.