Kentsel ısı adası etkisi nedir? Şehirler yaşanmaz hale mi gelecek?

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.08.2025 - 10:16, Güncelleme: 11.08.2025 - 10:26 3876+ kez okundu.
 

Kentsel ısı adası etkisi nedir? Şehirler yaşanmaz hale mi gelecek?

Neden şehirler kırsal bölgelerden daha sıcak olur? Kentsel ısı adası etkisine yakından bakıyoruz.
Fırsatınız varsa yaz aylarında yapılaşmanın çok olduğu, betonlaşmış bir şehirde mi olmak isterdiniz yoksa yeşilliklerin, toprağın içinde bir kırsalda mı? Muhtemelen yazları kırsalda geçirmek isteyenler çoğunluktadır. Çünkü kırsal bölgeler şehir merkezi kadar sıcak olmaz. Bunun bir sebebi var, kentsel ısı adası etkisi.  Nedir kentsel ısı adası etkisi? Şehirlerdeki geniş asfalt yollar, gökdelenler gibi büyük binalar, koyu renkli çatılar gibi yapılar ısıyı absorbe ederek tekrar yayarlar. Bu yapıların çoğunlukta olduğu ve yeşil alanların sınırlı olduğu şehirlerde ısı daha fazla emilir ve şehre yeniden yayılır. Bu da sıcaklığın şehirlerde kırsala göre daha yüksek olmasına sebep olur. Betonlaşmanın yanı sıra, rüzgar koridorlarının kapatılması, serinletici etki yapan yeşil alanların azalması ve güneş ışığının sürekli binalar ve yol arasında yansıma yapması da kentlerdeki ısınmayı artırıyor. Ayrıca şehirlerde gün boyunca soğurulan ısı güneş battıktan sonra geri verildiğinden akşam saatlerinde sıcaklıklarda beklenen azalma tam anlamıyla gerçekleşmiyor. İşte şehirleşmenin getirdiği bu etkiye kentsel ısı adası etkisi deniyor.  Şehirlerde havayı soğutma eğiliminde olan yeşil alanların azalması ısı adası etkisinin başlıca sebebi.  Bir diğer sebep ise kentlerde kaldırım, çatı gibi yapılarda kullanılan malzemeler. Kentsel yapılarda kullanılan malzemeler doğal bitki örtüsüne göre daha fazla ısı emdiği ve yaydığı için kentlerde sıcaklık daha yüksek olur. Ayrıca kentlerde yapılaşma, binaların boyutları ve aralıkları gibi faktörler de ısı adası etkisinde belirleyici.  Bunlarla birlikte, endüstriyel tesisler ve klima kullanımı gibi ortama ısı yayan insani faaliyetler de kentsel ısı adasına sebep faktörlerden.  Elbette, kentin coğrafi özellikleri, iklimi ve hava durumu da belirleyici olabilir. Örneğin, şehre yakın dağlar varsa bu, rüzgarın şehre ulaşmasına engel olabilir.  Isı adası etkisi yüksek sıcaklıklara sebep olduğundan insan sağlığını tehdit ediyor. Özellikle yaşlılar, küçük çocuklar, aşırı sıcağa maruz kalınan ortamlarda çalışan kişiler, kronik rahatsızlığı olanlar, hareket kısıtı olanlar ve belirli ilaçları kullananlar şehirde artan sıcaklıklar sebebiyle risk altına giriyor. Bununla birlikte, ısı adası etkisinin hayati etkilerinden korunacak yeterli maddi gücü olmayan düşük gelirli gruplar da dezavantajlı konumda. Isı adası etkisinin bir sonucu da artan enerji tüketimi. Şehirlerdeki sıcaklık artışıyla klima gibi soğutma teknolojilerine duyulan ihtiyaç artıyor. Haliyle enerji tüketimi de artıyor. Her ne kadar artan yenilenebilir üretimi bunu karşılamakta etkili olsa da fazladan enerji talebi fosil yakıtların sistemden çıkmasını geciktiriyor. Bu da iklim değişikliğine sebep olan karbondioksit gibi sera gazlarının salımını artırıyor. Sebep de sonuç da aynı olunca ısı adası etkisi kendi içinde bir döngüye giriyor.  Ayrıca, yağış olayları ile kentlerdeki kaldırımlardan yeraltı sularına karışan yağmur suları, su sıcaklığında ani bir değişime sebep oluyor. Bu da su ekosistemlerinde ve su kalitesinde bozulmaya yol açıyor.  Kentsel ısı adası etkisi nasıl önlenebilir? Kentsel ısı adası etkisinin önlenebilmesi için ilk yöntem elbette yeşil alanların artırılması ve şehir planlamasının ısı adası etkisinin gözetilerek yapılması. Çünkü yeşil alanlar doğal bir soğutma etkisine sahip. Ağaçlandırma ve bitki örtüsü artırma yalnızca ısı adası etkisini düşürmekle kalmaz, soğutma etkisinden dolayı enerjiye olan talebi de düşürür. Ayrıca, sera gazlarının emilimini artırı ve hava ve su ekosisteminin kalitesini yükseltir.  Yanı sıra, yeşil ve serin çatılar ile serin kaldırımlar gibi ısı adası etkisi çözümleri de bulunuyor. Bu çözümler daha fazla güneş ısısının yansıtılmasını ve su yalıtımını sağlıyor. Yeşil çatılar, beşeri yapıların beraberindeki sınırlandırılmış yeşil alanlar olarak tanımlanabilir. Yeşil çatılar, sera gazı emisyonlarını azaltırken günlük yoğuşma ve buharlaşma döngüsüyle kentsel ısı adası etkisinde düşüşe katkı sağlar.   Daha fazla güneş ışığını yansıtacak ve daha az güneş enerjisi emecek şekilde tasarlanan serin çatılar ve serin kaldırımlar ise klima ihtiyacını ve yerel hava sıcaklığını düşürerek kentsel ısı adası etkisini azaltmaya katkıda bulunuyor. Ancak, serin kaldırımlar yalnızca yüzey sıcaklığı dikkate alınarak yapılmamalı. Bazı araştırmalara göre, ışığın yönü ve insanların maruz kalacağı hissedilen sıcaklık dikkate alınmadan planlanan serin kaldırımlar beklenen olumlu sonucu vermiyor.  Kenti doğrudan soğutmayı hedefleyen, maliyeti yüksek olabilecek bu fiziksel önlemlerin yanı sıra halk sağlığını korumaya yönelik daha düşük maliyetli birtakım yöntemlerden söz etmek de mümkün. Yüksek sıcaklıklara bağlı sağlık risklerinin azaltılmasına ve halk sağlığının korunmasına katkıda bulunacak bilgi ve hizmetleri erişilebilir hale getirmek bunlardan başlıcası. Bu noktada kent belediyeleri daha fazla sorumluluk alabilir.  Ayrıca halka açık içme suyu temin edilebilecek alanlar açmak ve hava koşullarına göre trafiği düzenleyici önlemler almak da halk sağlığını korumaya yönelik etkili yöntemler olarak karşımıza çıkıyor.  Yeşil Avrupa Vakfı tarafından, ulusal ortak Yeşil Düşünce Derneği’nin desteği ile 2020’de yayımlanan raporda yer alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi için sıcak dalgalarıyla mücadelede potansiyel eylem alanları bu noktada yol gösterici. Raporda kamu, özel sektör, STK’lar, üniversiteler gibi farklı paydaşlarla ortak yürütülecek kentlerin hem fiziki şartlarını iyileştirecek hem de halk sağlığını güçlendirecek eylemler öneriliyor. Raporda yurttaşın ve çalışanların bilgilendirilmesinden serin barınma merkezlerinin kurulmasına kadar pek çok eylem planına yer veriliyor. Daha fazlasına rapordan ulaşılabilir.  Kentsel ısı adası etkisi iklim değişikliğini doğrudan etkilemese de sıcak gün sayısını ve sıcaklık seviyesini etkileyerek uzun vadede iklim ve sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Yanı sıra, iklim kriziyle birlikte artan sıcak dalgalarıyla kentsel ısı adası etkisi bir araya gelerek ısı stresini artırıyor.  Günümüzün betonlaşmış kentlerinde ısı adası etkisi kaçınılmaz. Ama doğru şehirleşme ve yerinde önlemlerle bu etki azaltılabilir.
Neden şehirler kırsal bölgelerden daha sıcak olur? Kentsel ısı adası etkisine yakından bakıyoruz.

Fırsatınız varsa yaz aylarında yapılaşmanın çok olduğu, betonlaşmış bir şehirde mi olmak isterdiniz yoksa yeşilliklerin, toprağın içinde bir kırsalda mı? Muhtemelen yazları kırsalda geçirmek isteyenler çoğunluktadır. Çünkü kırsal bölgeler şehir merkezi kadar sıcak olmaz. Bunun bir sebebi var, kentsel ısı adası etkisi. 

Nedir kentsel ısı adası etkisi?

Şehirlerdeki geniş asfalt yollar, gökdelenler gibi büyük binalar, koyu renkli çatılar gibi yapılar ısıyı absorbe ederek tekrar yayarlar. Bu yapıların çoğunlukta olduğu ve yeşil alanların sınırlı olduğu şehirlerde ısı daha fazla emilir ve şehre yeniden yayılır. Bu da sıcaklığın şehirlerde kırsala göre daha yüksek olmasına sebep olur. Betonlaşmanın yanı sıra, rüzgar koridorlarının kapatılması, serinletici etki yapan yeşil alanların azalması ve güneş ışığının sürekli binalar ve yol arasında yansıma yapması da kentlerdeki ısınmayı artırıyor. Ayrıca şehirlerde gün boyunca soğurulan ısı güneş battıktan sonra geri verildiğinden akşam saatlerinde sıcaklıklarda beklenen azalma tam anlamıyla gerçekleşmiyor. İşte şehirleşmenin getirdiği bu etkiye kentsel ısı adası etkisi deniyor

Şehirlerde havayı soğutma eğiliminde olan yeşil alanların azalması ısı adası etkisinin başlıca sebebi

Bir diğer sebep ise kentlerde kaldırım, çatı gibi yapılarda kullanılan malzemeler. Kentsel yapılarda kullanılan malzemeler doğal bitki örtüsüne göre daha fazla ısı emdiği ve yaydığı için kentlerde sıcaklık daha yüksek olur. Ayrıca kentlerde yapılaşma, binaların boyutları ve aralıkları gibi faktörler de ısı adası etkisinde belirleyici. 

Bunlarla birlikte, endüstriyel tesisler ve klima kullanımı gibi ortama ısı yayan insani faaliyetler de kentsel ısı adasına sebep faktörlerden

Elbette, kentin coğrafi özellikleri, iklimi ve hava durumu da belirleyici olabilir. Örneğin, şehre yakın dağlar varsa bu, rüzgarın şehre ulaşmasına engel olabilir. 

Isı adası etkisi yüksek sıcaklıklara sebep olduğundan insan sağlığını tehdit ediyor. Özellikle yaşlılar, küçük çocuklar, aşırı sıcağa maruz kalınan ortamlarda çalışan kişiler, kronik rahatsızlığı olanlar, hareket kısıtı olanlar ve belirli ilaçları kullananlar şehirde artan sıcaklıklar sebebiyle risk altına giriyor. Bununla birlikte, ısı adası etkisinin hayati etkilerinden korunacak yeterli maddi gücü olmayan düşük gelirli gruplar da dezavantajlı konumda.

Isı adası etkisinin bir sonucu da artan enerji tüketimi. Şehirlerdeki sıcaklık artışıyla klima gibi soğutma teknolojilerine duyulan ihtiyaç artıyor. Haliyle enerji tüketimi de artıyor. Her ne kadar artan yenilenebilir üretimi bunu karşılamakta etkili olsa da fazladan enerji talebi fosil yakıtların sistemden çıkmasını geciktiriyor. Bu da iklim değişikliğine sebep olan karbondioksit gibi sera gazlarının salımını artırıyor. Sebep de sonuç da aynı olunca ısı adası etkisi kendi içinde bir döngüye giriyor. 

Ayrıca, yağış olayları ile kentlerdeki kaldırımlardan yeraltı sularına karışan yağmur suları, su sıcaklığında ani bir değişime sebep oluyor. Bu da su ekosistemlerinde ve su kalitesinde bozulmaya yol açıyor

Kentsel ısı adası etkisi nasıl önlenebilir?

Kentsel ısı adası etkisinin önlenebilmesi için ilk yöntem elbette yeşil alanların artırılması ve şehir planlamasının ısı adası etkisinin gözetilerek yapılması. Çünkü yeşil alanlar doğal bir soğutma etkisine sahip. Ağaçlandırma ve bitki örtüsü artırma yalnızca ısı adası etkisini düşürmekle kalmaz, soğutma etkisinden dolayı enerjiye olan talebi de düşürür. Ayrıca, sera gazlarının emilimini artırı ve hava ve su ekosisteminin kalitesini yükseltir

Yanı sıra, yeşil ve serin çatılar ile serin kaldırımlar gibi ısı adası etkisi çözümleri de bulunuyor. Bu çözümler daha fazla güneş ısısının yansıtılmasını ve su yalıtımını sağlıyor.

Yeşil çatılar, beşeri yapıların beraberindeki sınırlandırılmış yeşil alanlar olarak tanımlanabilir. Yeşil çatılar, sera gazı emisyonlarını azaltırken günlük yoğuşma ve buharlaşma döngüsüyle kentsel ısı adası etkisinde düşüşe katkı sağlar.  

Daha fazla güneş ışığını yansıtacak ve daha az güneş enerjisi emecek şekilde tasarlanan serin çatılar ve serin kaldırımlar ise klima ihtiyacını ve yerel hava sıcaklığını düşürerek kentsel ısı adası etkisini azaltmaya katkıda bulunuyor. Ancak, serin kaldırımlar yalnızca yüzey sıcaklığı dikkate alınarak yapılmamalı. Bazı araştırmalara göre, ışığın yönü ve insanların maruz kalacağı hissedilen sıcaklık dikkate alınmadan planlanan serin kaldırımlar beklenen olumlu sonucu vermiyor. 

Kenti doğrudan soğutmayı hedefleyen, maliyeti yüksek olabilecek bu fiziksel önlemlerin yanı sıra halk sağlığını korumaya yönelik daha düşük maliyetli birtakım yöntemlerden söz etmek de mümkün. Yüksek sıcaklıklara bağlı sağlık risklerinin azaltılmasına ve halk sağlığının korunmasına katkıda bulunacak bilgi ve hizmetleri erişilebilir hale getirmek bunlardan başlıcası. Bu noktada kent belediyeleri daha fazla sorumluluk alabilir. 

Ayrıca halka açık içme suyu temin edilebilecek alanlar açmak ve hava koşullarına göre trafiği düzenleyici önlemler almak da halk sağlığını korumaya yönelik etkili yöntemler olarak karşımıza çıkıyor. 

Yeşil Avrupa Vakfı tarafından, ulusal ortak Yeşil Düşünce Derneği’nin desteği ile 2020’de yayımlanan raporda yer alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi için sıcak dalgalarıyla mücadelede potansiyel eylem alanları bu noktada yol gösterici. Raporda kamu, özel sektör, STK’lar, üniversiteler gibi farklı paydaşlarla ortak yürütülecek kentlerin hem fiziki şartlarını iyileştirecek hem de halk sağlığını güçlendirecek eylemler öneriliyor. Raporda yurttaşın ve çalışanların bilgilendirilmesinden serin barınma merkezlerinin kurulmasına kadar pek çok eylem planına yer veriliyor. Daha fazlasına rapordan ulaşılabilir. 

Kentsel ısı adası etkisi iklim değişikliğini doğrudan etkilemese de sıcak gün sayısını ve sıcaklık seviyesini etkileyerek uzun vadede iklim ve sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Yanı sıra, iklim kriziyle birlikte artan sıcak dalgalarıyla kentsel ısı adası etkisi bir araya gelerek ısı stresini artırıyor. 

Günümüzün betonlaşmış kentlerinde ısı adası etkisi kaçınılmaz. Ama doğru şehirleşme ve yerinde önlemlerle bu etki azaltılabilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.