Gedikpaşa'daki hatıraları 20 yıllık reklamcıyı baba mesleği ayakkabı tamirciliğine yöneltti

Gündem (AA) - Anadolu Ajansı | 25.12.2025 - 15:00, Güncelleme: 25.12.2025 - 14:30 337 kez okundu.
 

Gedikpaşa'daki hatıraları 20 yıllık reklamcıyı baba mesleği ayakkabı tamirciliğine yöneltti

Reklam sektöründe 20 yıl çalıştıktan sonra yeni meslek arayışına giren Murat Kurt, çocukluk yıllarında Gedikpaşa'daki hatıralarından aşina olduğu baba mesleği ayakkabı tamirciliğine dönerek kendi atölyesini kurdu.
İSTANBUL (AA) - İstanbul'da yaşayan Murat Kurt, pandemi döneminde bir zanaat edinme düşüncesiyle 20 yıl sürdürdüğü reklamcılık mesleğini bıraktı.Kurt, çocukluğunda babasıyla ayakkabı malzemesi almak için sık sık gittiği Gedikpaşa'daki hatıralarından ilham alarak baba mesleği ayakkabı tamirciliğine başladı.Evinin yakınında kendisine atölye açan Kurt, modern ekipmanlarla ayakkabı temizliği, bakımı ve tamiri yapıyor. Müşterilerinin evlerinden ayakkabıları alıp bakımını yaptıktan sonra geri gönderen Kurt, böylece hem eski kültürü yaşatıyor hem de bugünün yaşam koşullarına uygun yenilikçi sistemle mesleğini sürdürüyor.Kurt, Gedikpaşa'nın dinamizmi ve nostaljik havasından yola çıkarak yaşattığı baba mesleğine dönüş sürecini AA muhabirine anlattı."Ayakkabıcılıkla ilgili hep aklımda, arka planda duran bilgi birikimi vardı"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'a geldiğini anlatan Kurt, 2004 yılından itibaren reklamcılık sektöründe çalıştığını belirtti.Kurt, reklamcılık sektöründe yaklaşık 20 sene çalıştığını ancak bu süreçte yeni meslek edinme gibi bir hevesi olduğunu dile getirerek, "Çoğu zaman 'İnsanın bir mesleği olmalı.' diye düşünüyordum. Bu pandemi döneminde aklıma geldi. 'Hiçbir iş yapamıyor, bir yerde çalışmıyor olsak ben ne yaparım?' diye düşündüm. O zaman aklıma düştü ayakkabıcılıkla ilgili bir şeyler yapabilirim diye. Ayakkabıcılık aslında baba mesleğim." diye konuştu.Amcasının ve kayınpederinin de ayakkabıcı olduğunu aktaran Kurt, "Çocukluk yıllarımızda hem ayakkabı üretimi hem de satış aşamasına çok şahit oldum. Babam sayesinde onları gördüm. Dolayısıyla ayakkabıcılıkla ilgili hep aklımda, arka planda duran bilgi birikimi vardı." dedi.Kurt, reklamcılığı bırakmadan yaklaşık bir sene önce ayakkabıcılıkla ilgili ne yapabileceğine dair araştırmalarında, kendisinin hatırladığı bilgilerin çoğunun 25-30 sene öncesine dayalı olduğunu ancak bu dönemdeki ayakkabıların değiştiğini ve eskiden bildiği şeylerin yeterli gelmeyeceğini anladığını söyledi."Tekrar Gedikpaşa'ya gidince 30 yıl önceye, çocukluğuma döndüm"Çocukken babasının evde ayakkabı için deri kestiğini ve o deri kokusunun kendisine işlediğini ifade eden Kurt, o dönemde babasıyla İstanbul'a geldiklerini ve ayakkabı malzemelerinin satıldığı Gedikpaşa'ya gittiklerini aktardı.Kurt, Gedikpaşa'ya gitmenin kendisi için çok güzel bir hatıra olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:"Yıllar sonra İstanbul'da bu işler nerede, nasıl yapılıyor falan diye araştırmaya başlayınca Gedikpaşa'ya tekrar gittim. Gedikpaşa'ya gidince sanki zaman tüneline girmiş gibi oldum. 30 yıl önceye, çocukluğuma döndüm. Orada bu işle ilgili bir şey yapmam lazım diye düşündüm. Oradaki hareketlilik, dinamizm beni çekiyor. Hala da öyle. Orada dönen sohbet, muhabbet beni hala cezbediyor. Muhtemelen çocukluktan kalan güzel hatıralarla ilgili bir şey bu."Kurt, ilk başta bu iş için dükkan tutmayı düşünmediğini, ayakkabı tamirciliğiyle hobi gibi ilgilenebileceğini düşündüğünü ancak sonrasında evine yakın bir atölye açtığını söyledi."Pera, bizim için babamızın mirası gibi oldu"Eskiden babasından gördüğü ayakkabı tamirciliğinin artık yeterli olmadığını, bunun için ayakkabı yıkama ve kurutma için makineler aldığını, işini bu şekilde yaptığını anlatan Kurt, "Daha çok temizlik çalışıyoruz. Tamir de yapıyoruz ama benim motivasyonum eski ya da kullanılmış ayakkabıları ilk günkü haline getirmeye çalışma çabası. Onun için her türlü ayakkabının sorununu gidermeye çalışıyorum." şeklinde konuştu.Kurt, dükkanına "Pera" ismini vermesine değinerek, "Beyoğlu, Pera bir bölge. Ama esas mesele şu oldu. 2023 yılında kayınpederim vefat etti. Allah rahmet eylesin. Yaklaşık 50 yıl boyunca Pera'da ayakkabı üretimi yaptı. Kadın ayakkabıları üretirdi ve çok da iyi markalara üreticilik yapardı. 50 yıl çok ciddi birikim tabii. Onun mirasını devam ettirelim dedik. Sağ olsun eşim de destek veriyor, işlere yardımcı oluyor. Pera, bizim için babamızın mirası gibi oldu, o mirası devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı.Eskiden insanların dükkanlara ayakkabılarını tamir için getirdiğini ancak şu anda müşterilerinin evlerine giderek ayakkabılarını alıp bakım ve tamirlerini yaptıktan sonra geri götürdüklerini aktaran Kurt, insanların yaşam koşulları değiştiği için bu sistemle çalıştıklarını, meslekteki eski kültürü bugünkü ihtiyaçlarla yoğurarak yeni bir iş yaptıklarını sözlerine ekledi.Muhabir: Ahmet Cemil Yeşilmen
Reklam sektöründe 20 yıl çalıştıktan sonra yeni meslek arayışına giren Murat Kurt, çocukluk yıllarında Gedikpaşa'daki hatıralarından aşina olduğu baba mesleği ayakkabı tamirciliğine dönerek kendi atölyesini kurdu.

İSTANBUL (AA) - İstanbul'da yaşayan Murat Kurt, pandemi döneminde bir zanaat edinme düşüncesiyle 20 yıl sürdürdüğü reklamcılık mesleğini bıraktı.

Kurt, çocukluğunda babasıyla ayakkabı malzemesi almak için sık sık gittiği Gedikpaşa'daki hatıralarından ilham alarak baba mesleği ayakkabı tamirciliğine başladı.

Evinin yakınında kendisine atölye açan Kurt, modern ekipmanlarla ayakkabı temizliği, bakımı ve tamiri yapıyor. Müşterilerinin evlerinden ayakkabıları alıp bakımını yaptıktan sonra geri gönderen Kurt, böylece hem eski kültürü yaşatıyor hem de bugünün yaşam koşullarına uygun yenilikçi sistemle mesleğini sürdürüyor.

Kurt, Gedikpaşa'nın dinamizmi ve nostaljik havasından yola çıkarak yaşattığı baba mesleğine dönüş sürecini AA muhabirine anlattı.

"Ayakkabıcılıkla ilgili hep aklımda, arka planda duran bilgi birikimi vardı"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'a geldiğini anlatan Kurt, 2004 yılından itibaren reklamcılık sektöründe çalıştığını belirtti.

Kurt, reklamcılık sektöründe yaklaşık 20 sene çalıştığını ancak bu süreçte yeni meslek edinme gibi bir hevesi olduğunu dile getirerek, "Çoğu zaman 'İnsanın bir mesleği olmalı.' diye düşünüyordum. Bu pandemi döneminde aklıma geldi. 'Hiçbir iş yapamıyor, bir yerde çalışmıyor olsak ben ne yaparım?' diye düşündüm. O zaman aklıma düştü ayakkabıcılıkla ilgili bir şeyler yapabilirim diye. Ayakkabıcılık aslında baba mesleğim." diye konuştu.

Amcasının ve kayınpederinin de ayakkabıcı olduğunu aktaran Kurt, "Çocukluk yıllarımızda hem ayakkabı üretimi hem de satış aşamasına çok şahit oldum. Babam sayesinde onları gördüm. Dolayısıyla ayakkabıcılıkla ilgili hep aklımda, arka planda duran bilgi birikimi vardı." dedi.

Kurt, reklamcılığı bırakmadan yaklaşık bir sene önce ayakkabıcılıkla ilgili ne yapabileceğine dair araştırmalarında, kendisinin hatırladığı bilgilerin çoğunun 25-30 sene öncesine dayalı olduğunu ancak bu dönemdeki ayakkabıların değiştiğini ve eskiden bildiği şeylerin yeterli gelmeyeceğini anladığını söyledi.

"Tekrar Gedikpaşa'ya gidince 30 yıl önceye, çocukluğuma döndüm"

Çocukken babasının evde ayakkabı için deri kestiğini ve o deri kokusunun kendisine işlediğini ifade eden Kurt, o dönemde babasıyla İstanbul'a geldiklerini ve ayakkabı malzemelerinin satıldığı Gedikpaşa'ya gittiklerini aktardı.

Kurt, Gedikpaşa'ya gitmenin kendisi için çok güzel bir hatıra olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yıllar sonra İstanbul'da bu işler nerede, nasıl yapılıyor falan diye araştırmaya başlayınca Gedikpaşa'ya tekrar gittim. Gedikpaşa'ya gidince sanki zaman tüneline girmiş gibi oldum. 30 yıl önceye, çocukluğuma döndüm. Orada bu işle ilgili bir şey yapmam lazım diye düşündüm. Oradaki hareketlilik, dinamizm beni çekiyor. Hala da öyle. Orada dönen sohbet, muhabbet beni hala cezbediyor. Muhtemelen çocukluktan kalan güzel hatıralarla ilgili bir şey bu."

Kurt, ilk başta bu iş için dükkan tutmayı düşünmediğini, ayakkabı tamirciliğiyle hobi gibi ilgilenebileceğini düşündüğünü ancak sonrasında evine yakın bir atölye açtığını söyledi.

"Pera, bizim için babamızın mirası gibi oldu"

Eskiden babasından gördüğü ayakkabı tamirciliğinin artık yeterli olmadığını, bunun için ayakkabı yıkama ve kurutma için makineler aldığını, işini bu şekilde yaptığını anlatan Kurt, "Daha çok temizlik çalışıyoruz. Tamir de yapıyoruz ama benim motivasyonum eski ya da kullanılmış ayakkabıları ilk günkü haline getirmeye çalışma çabası. Onun için her türlü ayakkabının sorununu gidermeye çalışıyorum." şeklinde konuştu.

Kurt, dükkanına "Pera" ismini vermesine değinerek, "Beyoğlu, Pera bir bölge. Ama esas mesele şu oldu. 2023 yılında kayınpederim vefat etti. Allah rahmet eylesin. Yaklaşık 50 yıl boyunca Pera'da ayakkabı üretimi yaptı. Kadın ayakkabıları üretirdi ve çok da iyi markalara üreticilik yapardı. 50 yıl çok ciddi birikim tabii. Onun mirasını devam ettirelim dedik. Sağ olsun eşim de destek veriyor, işlere yardımcı oluyor. Pera, bizim için babamızın mirası gibi oldu, o mirası devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Eskiden insanların dükkanlara ayakkabılarını tamir için getirdiğini ancak şu anda müşterilerinin evlerine giderek ayakkabılarını alıp bakım ve tamirlerini yaptıktan sonra geri götürdüklerini aktaran Kurt, insanların yaşam koşulları değiştiği için bu sistemle çalıştıklarını, meslekteki eski kültürü bugünkü ihtiyaçlarla yoğurarak yeni bir iş yaptıklarını sözlerine ekledi.


Muhabir: Ahmet Cemil Yeşilmen

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.