Yukarıdan çekildiği anlaşılan  görüntüler. Siyah beyaz. Yüzlerce, binlerce karıncalar bir o yana bir bu yana koşuşuyormuş gibi görünüyor. Ne olduğunu tam olarak anlamak mümkün değil. Sonra çekimin açısı değişiyor, dikeyden hafif yataya geçiliyor. Görüntüler biraz daha büyümüş. Aa, o da ne o siyah noktacıklar karınca değil insancıklar. Gazze’deki açlıktan ölmek üzere olan Filistinliler. Nihayet ulaşan yardım kamyonlarından bir şeyler alabilmek için bir o yana, bir öte yana koşuşturup duruyorlar. Birden ortalık karışıyor. Bazıları yere düşüyor, bazıları kaçıyor, saklanacak yer arıyor. Bu kez ekranda, İsrail bayrağı önünde konuşan, daha doğrusu konuşmaya çalışan üniformalı bir İsrail askeri yetkilisi. Yutkunuyor, sesi titriyor, eveliyor geveliyor, açıklama yapıyor. “Gönderilen yardım kamyonlarını yağmalamaya kalkışan Filistinlilere İsrail askerleri tarafından “uyarı ateşi” açılmış, mış. 118 ölü,760 yaralı. Ne biçim bir “uyarı ateşi” bu? Bir lokma ekmek kapmaya çalışan kadın, erkek, çocuk, yaşlı, silahsız, sivil Filistinlilere karşı “uyarı ateşi” böyle oluyorsa….. Ekranda bir Filistinli baba, zayıf, bir deri bir kemik kalmış oğlunun öne sarkan başını elleriyle dik tutmaya çalışarak ağlıyor, yakarıyor…”Oğlumun açlıktan ölmesini göreceğime kurşunlayın beni”. “Uyarı ateşi”ymiş….. Kucağında ölmüş minik yavrusunu taşıyan bir başka Filistinli baba..Öfkeli, kızgın…”Yardımın bedeli bu olacaksa hiç göndermeyin” diye yakarıyor. “Uyarı ateşi”ymiş. Hadi canım sen de… ……………………..   Çoğunuzun gördüğünden emin olduğum bu görüntüler hayli tepki yarattı. ABD dahil olmak üzere bir çok ülkede İsrail aleyhtarı gösteriler yapıldı. Hatta Tel Aviv’de dahi binlerce gösterici Netanyahu'yu eleştirdi. Bu arada Netanyahu'nun Savaş Kabinesi üyesi BenJamin Gantz, hem de Netanyahu’nun iznini almadan, ABD seyahati gerçekleştirdi. Gantz Vaşington’da, seçim telaşıyla meşgul  Biden yerine  Yardımcısı Kamala Harris ile görüşmüş. NBC televizyonu ABD’nin Netanyahu sonrası döneme hazırlandığı yorumunu yaptı. İsrail’de, hükümete başkanlık etmeye en uygun kişinin kim olduğu hususunda yapılan anketlerde ,Netanyahu’nun destekçilerinin oranı %29’da kalırken, Gantz destekçileri %43’e ulaştı. İsrail’deki Kanal 24, Ordu sözcüsü dahil 10 kadar üst düzey  askeri yetkilinin istifa ettiğini ileri sürdü. Tekzip eden çıkmadı. İsrail ordusu içinde giderek büyüyen anlaşmazlıklar olduğu, Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanını arasında bir süredir gerginlik yaşandığı söylentileri dolaşıyor.   Netanyahu….neden yahu ? Netanyahu….yeter yahu… ……………………   Aynı günlerde Birleşik Krallıkta, Manchester bölgesindeki Rochdale kentinde, Ocak ayında vefat eden İşçi Partili  Milletvekilinden Parlamentoda boşalan bir sandalye için seçim yapılıyordu. Bildiğiniz üzere Birleşik Krallık’ta seçimlerde “dar bölge-tek aday” sistemi uygulanır. Kent yıllardır Ana Muhalefet İşçi Partisinin  kalesi olarak bilinirdi. Kısa süre önce iki başka şehirde yapılan seçimlerde kendisine ait olan milletvekilliklerini İşçi Partisine kaptıran İktidardaki Muhafazakar Parti, yıl  sonunda düzenlenecek genel seçimden önce Rochdale seçimine çok önem  veriyor, mutlaka kazanmak istiyordu. Seçimin, İktidar ve Ana Muhalefet Partisi arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olması beklenirken… Sandalyeyi Britanya Çalışanlar Partisi başkanı George Galloway kazandı. İkinci sırada  bağımsız aday geliyordu. Üstelik bu ikisinin aldıkları oy toplamı Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi dahil seçime katılan irili ufaklı 10-12 partinin aldığı oy toplamından fazlaydı. Galloway, seçim başarısını  “Ezilen Filistinlilerin zaferi” olarak ilan etti. ………………………   Peki, kimdir bu George Galloway ? İngiliz siyasi hayatının en tecrübeli, ama bir o kadar da çelişkili, tartışmalı, isyankar, delifişek politikacılarından biri. Hani bizde sevgili Beşiktaş taraftarlarının “Çarşı, herşeye karşı” diye bir sloganları vardır ya Galloway de aynen öyle. Protestan İskoç babadan ve Katolik İrlandalı  anadan doğmuş. İlk eşi İskoç. İkinci eşi Filistinli müslüman. Ateşli bir siyasi hayatı olmuş. İmam nikahıyla hayatını birleştirdiği üçüncü eşi Lübnanlı bir aktivist (tabii ki müslüman). Dördüncü hanımı ise Endonezyalı bir Müslüman  Kendisini "Muhafazakar Marksist”olarak tanımlıyor. Nasıl bir şeyse o. RT (Russia Today) TV kanalında uzun süre konuşmalar, yorumlar yapmış. Emperyalizme, Neo-Liberalizme karşı. Çok genç yaşta politikaya atılmış ve altı kez milletvekili seçilmiş. Çoğu da İşçi Partisinden. Lakin görüşleri seçildiği partinin politikasına uymayınca partisinden atılmış. Örneğin, İşçi Partisinden ayrılma sebebi Irak savaşı sırasında Saddam’ı  desteklemesi. Bu yüzden “Saddam’ın Büyükelçisi” olarak adlandırılmış. “Saygı Partisi”nden (Respect Party) de iki kez milletvekili seçilmiş. Oradan da atılmış. Sonunda  “Britanya Çalışanlar Partisi”ni kurmuş ve bu kez 7.defa Rochdale milletvekili olarak Westminster’e giriyor. Neden kovuluyor dokuz köyden bu Mr.Çarşı acaba ? Doğruyu söylediğinden olabilir mi? Bilmem. Nelere karşı çıktığını veya neleri desteklediğini sayarsam belki siz daha iyi karar verirsiniz. -İskoç asıllı ama İskoçya'nın bağımsızlık hareketine karşı çıkıyor. Buna karşılık İrlanda’da ayrılıkçı Sinn Fein’i destekliyor. -Irak halkına yapılanlara, Körfez Savaşına, Ülkesinin ve ABD’nin Irak politikalarına, Birleşmiş Milletlerin “Food for oil “ programına, Irak'a uygulanan yaptırımlara karşı çıkıyor.   -Wikileaks  sorumlusu Julien Assange’ı uydurma olarak nitelediği bir bahane ile ABD’ye göndermeye çalışan İngiliz Hükümetine karşı çıkıyor. -Suriye iç savaşında Beşar Esad'ı destekliyor ve BK’ı bu işe bulaştıran Muhafazakar Partili Başbakan (halihazırda Dışişleri Bakanı) Cameron’a karşı çıkıyor. - Brexit’i savunuyor AB’ye karşı çıkıyor. -Suudi Arabistan'ın Yemen'e müdahalesine karşı çıkıyor. -Latin Amerika'yı boş geçer mi hiç. Venezuela'da Chavez’i destekliyor., Küba için  “Comandante Fidel” isimli kitabı yazıyor. -“Keşmir Sorununda” Pakistan’ın yanında yer alıp Hindistan'a karşı çıkıyor. - İran’a  ABD ve AB’nin yaptırımlarına karşı çıkıyor. - Putin'i destekliyor, Ukrayna'ya, ona yardım eden, başta BK olmak üzere tüm ülkelere karşı çıkıyor. - Lübnan'da Hizbullah'ı terörist olarak değil, direniş hareketi, özgürlük savaşçıları olarak görüyor…… Filistin halkının yılmak bilmeyen savunucusu. Sıkı bir antisiyonist. Filistin'e birçok yardım kampanyası düzenlemiş. Filistinlilere her platformda destek çıkmış. Birçok Müslüman ülkeden, mangalda kül bırakmayan  liderlerinden daha fazla Filistin için çaba göstermiş. Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye ona Filistin pasaportu vermiş. Birleşik Krallığın İsrail’i desteklemesine karşı. Birleşik Krallığın İsrail’e yardım etmesine karşı. Birleşik Krallığın Kızıldeniz’de İsrail gemilerine, İsrail'e mal taşıyan gemilere müdahale eden Yemen’deki sivil hedeflere hava saldırılarına karşı Mr. Çarşı. Filistin yanlısı tutumu nedeniyle, Rochdale’de kazandığı “ seçimi “ezilen Filistinlilerin zaferi” olarak ilan ediyor. Bu tutumunda evliliklerinin etkisi olabilir mi? Bilmem…Siz karar verin. Bildiğim,  Westminster’deki Avam Kamarası Başkanını çetin günlerin bekliyor olacağı. Bakalım son gelişmeler, BK’ın İsrail’e yönelik neredeyse bir asırdır sürdürdüğü politikasında bir değişiklik olacak mı? Hiç sanmam. Haaa, eğer soracak olursanız…..havadan çekilmiş o “karınca” görüntülerinin medyada yer aldığı akşam  İngiliz televizyon kanallarından birinde, önceden yayınlanan programda yer almayan bir 2.Dünya Savaşı filmi izledik… Gözünü budaktan sakınmayan kahraman Amerikan askerleri (!) gaddar Nazilerin, daha da gaddar SS mensuplarının zavallı Yahudilerden çaldıkları kıymetli eserleri, paraları, altınları nasıl da kurtardılar….Vayyy be, helal olsun.