Ahmet Rıfat Ökçün-Londra Mektupları-E.Büyükelçi
Köşe Yazarı
Ahmet Rıfat Ökçün-Londra Mektupları-E.Büyükelçi
 

Eyvah Eyvah

UNRWA bir Birleşmiş Milletler kuruluşu. Tam adıyla “ BM, Orta Doğudaki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı /UN Relief and Works Agency for  Palastine Refugees in the Near East”. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasından sonra çıkan Arap-İsrail savaşlarında  evlerini ve geçim  kaynaklarını kaybeden Filistinlilere yardım amacıyla 1949’da Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş. 7 Ekimde başlayan olaylardan sonra Gazze Şeridini neredeyse dümdüz eden ve bölgeye dışardan yarım gelmesini engelleyerek halkı teslim olmaya zorlamaya çalışan İsrail, bir çok yasaklama, kısıtlama, sınır kapısı kapatma çabalarını yeterli  görmeyince bu kez gözünü UNRWA’nın Gazze Ofisine dikti. Neymiş Efendim, burada çalışanlardan bazıları Hamas ile birlikte 7 Ekim saldırısına karışmışlarmış, Hamas’a yardım ediyorlarmış. Bu nedenle UNRWA kapatılmalıymış. İsrail böyle bir iddiada bulunur da geleneksel destekçileri geri kalır mı hiç.  Batılı 16 devlet anında URWA’ya yaptıkları yardımları dondurdular. Gazze’de insanlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölüyorlarmış, ne gam. İsrail istedi ya, onun paşa gönlünü mü kıracaklar. UNRWA pasifleştirilince, uzun bekleyiş sonunda nihayet açılabilen Mısır’ın Refah Kapısından gelen yardım konvoylarının denetlenmesini, kimden, nereden, nasıl aldığı meçhul İsrail askerleri üstlendi. Netice malum…..Askerlerin “uyarı ateşi” açması sonucunda kadın, erkek, çoluk çocuk 118 sivil  Filistinli hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Bu “uyarı ateşi” ABD dahil, neredeyse tüm İsrail destekçisi devletlerin tepkisine yol açtı. Bazıları UNRWA’ya dondurmuş oldukları yardımı yeniden açtılar. :Bazı ülkeler de Gazze’ye yardım yollamanın yeni yollarını aramaya başladılar. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE),Ürdün, Umman ve Katar askeri uçaklarla havadan yardım yollanması amacıyla  ortak operasyonlara giriştiler. Tabii pilotlar çok mahir (!) olduklar için attıkları paraşütler  denize düştü. Haydaa, Gazze halkı cümbür cemaat sandallara doluşup denizde  yardım paketi aradı. Sandallarda yer bulamayan bazıları da kolilere ulaşmak için soyunup  denize atladılar. Daha dikkatli olma talimatını alan pilotlar yardım kolilerini bu kez, boş alanlara değil kentlerin ortasına attılar. Bazı paraşütler açılmayınca 5 Filistinli öldü, bir çoğu yaralandı. Tam bir “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” durumu. Komedi mi desem, trajedi mi, bilemedim. …………………..   Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Başkanı ve “yine, yeni, yeniden” başkan adayı Biden Ulusun Durumu (State of the Nation) konuşmasını yaptı. Konuşmasının bir bölümünde sözü Gazze'ye getirerek  “Amerikan  Ordusuna, bölgeye insani yardımların denizden gelebilmesi için Gazze’de geçici bir liman kurulması emrini verdim” dedi.. Hemen arkasından ilave etti “Ama Amerikan askeri  Gazze’ye ayak basmayacak”. Eh, Amerika şu veya bu nedenle Gazze’ye denizden çıkarma yapacaksa, hazır gitmişken bölgeye demokrasi, insan hakları falan da getirir herhalde. Vietnam’da, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaptığı gibi. Eyvah, eyvah. Bu fikir de nereden çıktı derken, Avrupa Komisyonu Başkanı, 7 çocuk sahibi, Almanya’nın  Savunma eski Bakanı Ursula von der Leyen GKRY’ni ziyaret edince “Vehbinin kerrakesi ortaya çıktı”. Meğer ne planlar yapılıyormuş. AB, ABD ve BAE ortaklaşa  bir plan hazırlamışlar. Vaşington  merkezli  “Dünya Merkezi Mutfağı / WorldCentral Kitchen” isimli bir yardım kuruluşunun BAE finansmanıyla hazırladığı gıda kolileri bir süredir Larnaka’da  depolanıyormuş. Sayın Asrın liderimizin kendisini “kadın ve Avrupalı olmadığı için” baş köşeye oturtmadığını iddia eden Leyen hanım Larnaka’dan Gazze’de ABD’nin kuracağı limana denizden gıda yardımı koridoru oluşturulması hususunda  temas ve incelemelerde bulunmuş. (Ara not. Von der Leyen oturma konusundaki iddiasında tamamiyle haksızdır. Olay  Avrupa  Konseyi Başkanı George Michel’in Ankara’yı ziyareti sırasında meydana gelmişti. Türk protokol görevlileri karşıtlarına  heyet başkanını kim olduğunu sormuşlar, Michel  olduğunu öğrenince Cumhurbaşkanımızın yanına onu oturtmuşlardı). Nerede kalmıştık? Vay, vay, vay. Meğer Biden  ulusuna  seslenirken, Gazze’de yapılacak geçici  liman konusunda “minareyi yaparken kılıfını da çoktan hazırlamış”. AB’yi ayarlamış, BAE’yi ikna (!) etmiş, ilaveten İspanya doğumlu Amerikan vatandaşı Şef Jose Andres’in  2010’da oluşturduğu yardım kuruluşunu da apikoda bekliyor zaten. GKRY mi dediniz? Onlar “Sahibinin Sesi /His Master’s Voice) plakları gibi hattızatında. Vay, vay, vay. Böylesine  ayrıntılı planı, programı, hazırlığı ne zaman yaptınız yahu? Amacınız Gazzelilere yardım etmek mi,  veya başka bir düşünce mi var aklınızda? Bir diğer ifade ile “üzüm mü yemek istiyorsunuz yoksa bağcıyı sevmek (!) mi ?” Bu kadar uğraşacağınıza İsrail’e bir höt” çekip “yardımların ulaşmasını engelleme” deseydiniz daha kolay ve pratik olmaz mıydı ? Bir soru daha  takılıyor kafama…..Bu hazırlıklardan, plalamalardan, programlamalardan  İsrail’in hiç haberi  olmadı mı acaba ? Yoksa o planlayıcılardan biri mi, yahut en azından  önceden “yeşil ışık” yakmış, onay vermiş olabilir mi ?          
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2024 - Pazar

Eyvah Eyvah

UNRWA bir Birleşmiş Milletler kuruluşu. Tam adıyla “ BM, Orta Doğudaki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı /UN Relief and Works Agency for  Palastine Refugees in the Near East”.

1948 yılında İsrail devletinin kurulmasından sonra çıkan Arap-İsrail savaşlarında  evlerini ve geçim  kaynaklarını kaybeden Filistinlilere yardım amacıyla 1949’da Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş.

7 Ekimde başlayan olaylardan sonra Gazze Şeridini neredeyse dümdüz eden ve bölgeye dışardan yarım gelmesini engelleyerek halkı teslim olmaya zorlamaya çalışan İsrail, bir çok yasaklama, kısıtlama, sınır kapısı kapatma çabalarını yeterli  görmeyince bu kez gözünü UNRWA’nın Gazze Ofisine dikti.

Neymiş Efendim, burada çalışanlardan bazıları Hamas ile birlikte 7 Ekim saldırısına karışmışlarmış, Hamas’a yardım ediyorlarmış. Bu nedenle UNRWA kapatılmalıymış.

İsrail böyle bir iddiada bulunur da geleneksel destekçileri geri kalır mı hiç.  Batılı 16 devlet anında URWA’ya yaptıkları yardımları dondurdular. Gazze’de insanlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölüyorlarmış, ne gam. İsrail istedi ya, onun paşa gönlünü mü kıracaklar.

UNRWA pasifleştirilince, uzun bekleyiş sonunda nihayet açılabilen Mısır’ın Refah Kapısından gelen yardım konvoylarının denetlenmesini, kimden, nereden, nasıl aldığı meçhul İsrail askerleri üstlendi.

Netice malum…..Askerlerin “uyarı ateşi” açması sonucunda kadın, erkek, çoluk çocuk 118 sivil  Filistinli hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı.

Bu “uyarı ateşi” ABD dahil, neredeyse tüm İsrail destekçisi devletlerin tepkisine yol açtı. Bazıları UNRWA’ya dondurmuş oldukları yardımı yeniden açtılar. :Bazı ülkeler de Gazze’ye yardım yollamanın yeni yollarını aramaya başladılar.

Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE),Ürdün, Umman ve Katar askeri uçaklarla havadan yardım yollanması amacıyla  ortak operasyonlara giriştiler.

Tabii pilotlar çok mahir (!) olduklar için attıkları paraşütler  denize düştü.

Haydaa, Gazze halkı cümbür cemaat sandallara doluşup denizde  yardım paketi aradı. Sandallarda yer bulamayan bazıları da kolilere ulaşmak için soyunup  denize atladılar.

Daha dikkatli olma talimatını alan pilotlar yardım kolilerini bu kez, boş alanlara değil kentlerin ortasına attılar. Bazı paraşütler açılmayınca 5 Filistinli öldü, bir çoğu yaralandı. Tam bir “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” durumu.

Komedi mi desem, trajedi mi, bilemedim.

…………………..

 

Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Başkanı ve “yine, yeni, yeniden” başkan adayı Biden Ulusun Durumu (State of the Nation) konuşmasını yaptı.

Konuşmasının bir bölümünde sözü Gazze'ye getirerek  “Amerikan  Ordusuna, bölgeye insani yardımların denizden gelebilmesi için Gazze’de geçici bir liman kurulması emrini verdim” dedi.. Hemen arkasından ilave etti “Ama Amerikan askeri  Gazze’ye ayak basmayacak”.

Eh, Amerika şu veya bu nedenle Gazze’ye denizden çıkarma yapacaksa, hazır gitmişken bölgeye demokrasi, insan hakları falan da getirir herhalde. Vietnam’da, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaptığı gibi.

Eyvah, eyvah.

Bu fikir de nereden çıktı derken, Avrupa Komisyonu Başkanı, 7 çocuk sahibi, Almanya’nın  Savunma eski Bakanı Ursula von der Leyen GKRY’ni ziyaret edince “Vehbinin kerrakesi ortaya çıktı”.

Meğer ne planlar yapılıyormuş.

AB, ABD ve BAE ortaklaşa  bir plan hazırlamışlar. Vaşington  merkezli  “Dünya Merkezi Mutfağı / WorldCentral Kitchen” isimli bir yardım kuruluşunun BAE finansmanıyla hazırladığı gıda kolileri bir süredir Larnaka’da  depolanıyormuş. Sayın Asrın liderimizin kendisini “kadın ve Avrupalı olmadığı için” baş köşeye oturtmadığını iddia eden Leyen hanım Larnaka’dan Gazze’de ABD’nin kuracağı limana denizden gıda yardımı koridoru oluşturulması hususunda  temas ve incelemelerde bulunmuş.

(Ara not. Von der Leyen oturma konusundaki iddiasında tamamiyle haksızdır. Olay  Avrupa  Konseyi Başkanı George Michel’in Ankara’yı ziyareti sırasında meydana gelmişti. Türk protokol görevlileri karşıtlarına  heyet başkanını kim olduğunu sormuşlar, Michel  olduğunu öğrenince Cumhurbaşkanımızın yanına onu oturtmuşlardı).

Nerede kalmıştık?

Vay, vay, vay. Meğer Biden  ulusuna  seslenirken, Gazze’de yapılacak geçici  liman konusunda “minareyi yaparken kılıfını da çoktan hazırlamış”. AB’yi ayarlamış, BAE’yi ikna (!) etmiş, ilaveten İspanya doğumlu Amerikan vatandaşı Şef Jose Andres’in  2010’da oluşturduğu yardım kuruluşunu da apikoda bekliyor zaten. GKRY mi dediniz? Onlar “Sahibinin Sesi /His Master’s Voice) plakları gibi hattızatında.

Vay, vay, vay.

Böylesine  ayrıntılı planı, programı, hazırlığı ne zaman yaptınız yahu?

Amacınız Gazzelilere yardım etmek mi,  veya başka bir düşünce mi var aklınızda? Bir diğer ifade ile “üzüm mü yemek istiyorsunuz yoksa bağcıyı sevmek (!) mi ?”

Bu kadar uğraşacağınıza İsrail’e bir höt” çekip “yardımların ulaşmasını engelleme” deseydiniz daha kolay ve pratik olmaz mıydı ?

Bir soru daha  takılıyor kafama…..Bu hazırlıklardan, plalamalardan, programlamalardan  İsrail’in hiç haberi  olmadı mı acaba ? Yoksa o planlayıcılardan biri mi, yahut en azından  önceden “yeşil ışık” yakmış, onay vermiş olabilir mi ?

 

 

 



 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Turgut Dağdelen
(10.03.2024 14:50 - #922)
Acınası Ortadoğu'ya gülmekten başka bir şey yapamadım... Turgut Dağdelen.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.