Suriye’de Şam’a bağlı güçler ve Dürziler arasındaki çatışmalarda can kaybı 73'e yükseldi

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Suriye’de Şam’a bağlı güçler ve Dürziler arasında yaşanan mezhepsel çatışmalarda en az 73 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İngiltere merkezli SOHR bugün paylaştığı verilere göre, son iki günde başkent Şam çevresi ile güneydeki Süveyda bölgesinde yoğunlaşan çatışmalarda can kaybı en az 73 oldu.  Şam’a bağlı güçler ve Dürziler arasında yaşanan çatışmaların ardından Suriye’deki Dürzi toplumunun ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, yaşananları Dürzi topluluğuna karşı yürütülen bir “soykırım kampanyası” olarak niteledi ve uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulundu. SOHR’a göre, Şam’ın Ceremana ve Sahneya banliyölerinde ölenler arasında 30 güvenlik gücü mensubu, Dürzi topluluğuna ait silahlı güçlerden 15 kişi ve 1 sivil bulunuyor. Güneydeki Süveyda vilayetinde ise 27 silahlı Dürzi yaşamını yitirdi. Çatışmaların fitili, Dürzi bir kişiye ait olduğu iddia edilen ve Hz. Muhammed’e hakaret içerdiği öne sürülen ses kaydının sosyal medyada yayılmasıyla ateşlendi. Ancak Dürzi liderler ses kaydının sahte olduğunu söylüyor. Suriye makamları dün güvenliği sağlamak üzere Sahneya’ya birliklerini konuşlandırdıklarını ve bölgede asayişin sağlandığını duyurdu. İsrail: 3 Suriyeli Dürzi sivil, tedavi için İsrail'e nakledildi İsrail, dün sabah saatlerinde de Şam yakınlarında Dürzilere saldırı hazırlığında olduğunu öne sürdüğü silahlı bir grubu bombaladığını duyurmuştu.  İsrailli yetkililer Dürzi topluluğu koruma amacıyla Suriye’ye saldırıları düzenlediklerini ifade eden açıklamalarda bulundu. SOHR, İsrail'e ait 5 savaş uçağının, Sahnaya semtine en az 9 hava saldırısı geçekleştirdiğini belirtti. Dürziler hakkında Dürzilik, 11. yüzyılda İslam’ın Şii İsmaili mezhebinden ayrılarak oluşan özgün bir inanç topluluğudur. Dürziler, kendilerini ayrı bir dini ve kimlik grubu olarak tanımlar. Suriye’de yaklaşık 700 bin ila 800 bin Dürzi yaşıyor ve bu grup, ülke nüfusunun yüzde 3 ila 4’ünü oluşturuyor. Dürziler ağırlıklı olarak ülkenin güneybatısındaki Süveyda vilayetinde, Şam’ın güneydoğusundaki Caramana’da ve çevre kırsal bölgelerde yaşıyor. Caramana, son derece çeşitli bir yapıya sahip. Başlangıçta çoğunluğu Dürzilerden oluşan bir yerleşim yeri iken, son yıllarda birçok Hristiyan buraya taşındı. Ayrıca, 2003 yılında ABD liderliğindeki işgalin ardından ülkelerindeki kaostan kaçan Iraklı Hristiyan ve Müslüman mülteciler de Caramana’ya yerleşti. Suriye iç savaşı sırasında ise, çoğunluğu Sünni olan komşu bölgelerden gelen Suriyeliler buraya sığındı. Bu yoğun göç hareketleriyle birlikte, küçük bir kasaba olan Caramana zamanla 1,5 milyon nüfusa sahip bir şehre dönüştü. Dürzilerin yoğunlukta yaşadığı kent, Şubat ayında çatışmalara ve İsrail’in tehditlerine sahne oldu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, orduya “Caramana’yı savunmaya hazırlanın” talimatı verirken, Savunma Bakanı Yisrael Katz, “Suriye’deki aşırı İslami rejimin Dürzilere zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Eğer rejim Dürzilere zarar verirse, biz de onu vururuz,” dedi. Bu açıklamaların ardından Caramana’da İsrail karşıtı protestolar düzenlense de, Dürziler Şam’daki yeni yönetime de kuşkuyla yaklaşıyor.