Seçil Erzan Olayında Üst düzey Banka Yöneticilerine Ağır Ceza Davası

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.11.2024 - 10:30, Güncelleme: 20.11.2024 - 10:30 367 kez okundu.
 

Seçil Erzan Olayında Üst düzey Banka Yöneticilerine Ağır Ceza Davası

'Yüksek kârlı gizli fon' dolandırıcılığıyla ilgili iddialar ve ünlü isimler yeniden gündemde. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Erzan olayıyla ilgili yeni bir iddianameyle Denizbank’ın iki yöneticisi hakkında 240'ar yıla kadar hapis istedi.
Her şey futbol dünyasından ünlü isimlerin de mağdur olduğu bir ‘yüksek kârlı gizli fon’ söylentisiyle başladı. Bu fonun vaat ettiği yüksek kazançlar yatırımcıları cezbetmiş ve olay giderek büyümüştü. Ancak ardında iddiaya göre büyük bir dolandırıcılık hikayesi yatıyordu.     İddiaların merkezinde Denizbank’ın önce Florya, sonra Levent şube müdürü Seçil Erzan vardı. Erzan’ın ifadelerine göre bu yasa dışı fon operasyonu onun inisiyatifiyle başlamış değildi. Nitekim Erzan’ın mağdurlardan paraları banka içinde, hatta şube müdür odasında kamera önünde teslim aldığı anlaşılıyordu. Bu yüzden dolandırıcılığın bankanın genel müdürü Hakan Ateş ve genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ileri sürenler vardı.  Ve bu iddialar şimdi bir iddianameye dönüştürüldü. İddianameye göre Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera gibi isimlerin yer aldığı 24 mağdur listesi bu davanın neden bu kadar dikkat çektiğini açıkça ortaya koyuyor. Yine iddianameye göre bu ünlü isimler fonun cazibesine kapılarak büyük miktarlarda para yatırmıştı. Arda Turan’ın yüksek meblağlı bir kredi işleminin hızla sonuçlandırılması, Fatih Terim’in bir kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatıyla kapatılması gibi olaylar iddiaları güçlendiriyordu. Bunlar Erzan ve diğer şüphelilerin bir fikir birliği içinde hareket ettiğini gösteren deliller olarak sunuldu. ‘Bu bir iftira’ İddianameye göre Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş 7 Nisan 2023’te olaydan haberdar olduktan sonra harekete geçtiğini ve hemen savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Ateş kendisini savunurken olayla hiçbir ilgisinin olmadığını ve mağdurların bu kadar büyük meblağlarla ilgili ona danışmamış olmasının garipliğini vurguladı. Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise tamamen farklı bir perspektif sundu. Galatasaray taraftarı olduğu için adının olayda geçtiğini öne sürdü. Ayrıca şube müdürlerinin kendisine bağlı olmadığını, dolayısıyla bu tür bir organizasyondan haberdar olmasının mümkün olmadığını savundu. Aydoğdu fonla ilgili sahte bir e-posta düzenlendiğini ve bu e-postanın içeriğiyle ilgisinin olmadığını da belirterek “Bu bir iftiradır” dedi. Şüpheliler hakkındaki iddianame İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme heyeti evrakı hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla inceleyecek, kabul ederse bu olayla ilgili yeni bir dava daha açılmış olacak. Denizbank’tan açıklama: ‘Lekelenmeme hakkı’ ayaklar altına alındı İddianamenin basından yer almasının ardından Denizbank’tan konuya ilişkin açıklama geldi. Açıklamada şöyle dendi: “Eski bir şube müdürümüzün karıştığı ve halen devam etmekte olan dava çerçevesinde hem müştekiler hem Bankamız tarafından yapılan çeşitli suç duyuruları bulunmaktadır. Bu başvuruların bir kısmı sonuçlanmış (dava açılmış ya da reddedilmiştir) bir kısmı ise devam etmektedir. Ancak bugün bazı basın yayın organlarına yansıyan savcılık soruşturması ile ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi bir bilgilendirme bulunmamaktadır. Seçil Erzan hakkında dava açılmasından 1.5 yıl sonra 14.10.2024 tarihinde başlatıldığı anlaşılan bir soruşturmanın sonucuyla ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi resmi bir bilgi olmaksızın, dosyanın gizliliği ilkesi ihlal edilerek basın organlarına servis edilmesi suretiyle Anayasa koruması altındaki Ceza hukukunun en temel prensibi olan “masumiyet karinesi ile lekelenmeme hakkı”nın ayaklar altına alınmasını Yüce Türk Milleti ve kamuoyunun bilgi ve takdirine sunar, bu açık hukuka aykırılık karşısında yetkilileri göreve çağırırız.” Adalet Bakan Tunç: Yargısal süreç sonunda en doğru karar çıkacaktır TRT’nin aktardığına göre Meclis’te gazetecilere konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dolandırıcılık davasıyla ilgili şunları söyledi: “7 sanık ve 18 müşteki var. Bu iddianame İstanbul 41’inci Ağır ceza mahkemesince kabul edildi. İlk duruşma yapıldı. İkinci duruşma 12 Ocak 2024’te gerçekleştirilecek. Yargı elbette iddiaları araştıracak. Kimler suçlu kimler suçsuz müştekiler tanıklar şüpheliler dinlenecektir yargısal süreç sonunda en doğru karar ortaya çıkacaktır.”
'Yüksek kârlı gizli fon' dolandırıcılığıyla ilgili iddialar ve ünlü isimler yeniden gündemde. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Erzan olayıyla ilgili yeni bir iddianameyle Denizbank’ın iki yöneticisi hakkında 240'ar yıla kadar hapis istedi.

Her şey futbol dünyasından ünlü isimlerin de mağdur olduğu bir ‘yüksek kârlı gizli fon’ söylentisiyle başladı. Bu fonun vaat ettiği yüksek kazançlar yatırımcıları cezbetmiş ve olay giderek büyümüştü. Ancak ardında iddiaya göre büyük bir dolandırıcılık hikayesi yatıyordu.

 

 

İddiaların merkezinde Denizbank’ın önce Florya, sonra Levent şube müdürü Seçil Erzan vardı. Erzan’ın ifadelerine göre bu yasa dışı fon operasyonu onun inisiyatifiyle başlamış değildi. Nitekim Erzan’ın mağdurlardan paraları banka içinde, hatta şube müdür odasında kamera önünde teslim aldığı anlaşılıyordu. Bu yüzden dolandırıcılığın bankanın genel müdürü Hakan Ateş ve genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ileri sürenler vardı.  Ve bu iddialar şimdi bir iddianameye dönüştürüldü.

İddianameye göre Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera gibi isimlerin yer aldığı 24 mağdur listesi bu davanın neden bu kadar dikkat çektiğini açıkça ortaya koyuyor. Yine iddianameye göre bu ünlü isimler fonun cazibesine kapılarak büyük miktarlarda para yatırmıştı.

Arda Turan’ın yüksek meblağlı bir kredi işleminin hızla sonuçlandırılması, Fatih Terim’in bir kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatıyla kapatılması gibi olaylar iddiaları güçlendiriyordu. Bunlar Erzan ve diğer şüphelilerin bir fikir birliği içinde hareket ettiğini gösteren deliller olarak sunuldu.

‘Bu bir iftira’

İddianameye göre Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş 7 Nisan 2023’te olaydan haberdar olduktan sonra harekete geçtiğini ve hemen savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Ateş kendisini savunurken olayla hiçbir ilgisinin olmadığını ve mağdurların bu kadar büyük meblağlarla ilgili ona danışmamış olmasının garipliğini vurguladı.

Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise tamamen farklı bir perspektif sundu. Galatasaray taraftarı olduğu için adının olayda geçtiğini öne sürdü. Ayrıca şube müdürlerinin kendisine bağlı olmadığını, dolayısıyla bu tür bir organizasyondan haberdar olmasının mümkün olmadığını savundu.

Aydoğdu fonla ilgili sahte bir e-posta düzenlendiğini ve bu e-postanın içeriğiyle ilgisinin olmadığını da belirterek “Bu bir iftiradır” dedi.

Şüpheliler hakkındaki iddianame İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme heyeti evrakı hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla inceleyecek, kabul ederse bu olayla ilgili yeni bir dava daha açılmış olacak.

Denizbank’tan açıklama: ‘Lekelenmeme hakkı’ ayaklar altına alındı

İddianamenin basından yer almasının ardından Denizbank’tan konuya ilişkin açıklama geldi. Açıklamada şöyle dendi:

“Eski bir şube müdürümüzün karıştığı ve halen devam etmekte olan dava çerçevesinde hem müştekiler hem Bankamız tarafından yapılan çeşitli suç duyuruları bulunmaktadır. Bu başvuruların bir kısmı sonuçlanmış (dava açılmış ya da reddedilmiştir) bir kısmı ise devam etmektedir. Ancak bugün bazı basın yayın organlarına yansıyan savcılık soruşturması ile ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi bir bilgilendirme bulunmamaktadır.

Seçil Erzan hakkında dava açılmasından 1.5 yıl sonra 14.10.2024 tarihinde başlatıldığı anlaşılan bir soruşturmanın sonucuyla ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi resmi bir bilgi olmaksızın, dosyanın gizliliği ilkesi ihlal edilerek basın organlarına servis edilmesi suretiyle Anayasa koruması altındaki Ceza hukukunun en temel prensibi olan “masumiyet karinesi ile lekelenmeme hakkı”nın ayaklar altına alınmasını Yüce Türk Milleti ve kamuoyunun bilgi ve takdirine sunar, bu açık hukuka aykırılık karşısında yetkilileri göreve çağırırız.”

Adalet Bakan Tunç: Yargısal süreç sonunda en doğru karar çıkacaktır

TRT’nin aktardığına göre Meclis’te gazetecilere konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dolandırıcılık davasıyla ilgili şunları söyledi: “7 sanık ve 18 müşteki var. Bu iddianame İstanbul 41’inci Ağır ceza mahkemesince kabul edildi. İlk duruşma yapıldı. İkinci duruşma 12 Ocak 2024’te gerçekleştirilecek. Yargı elbette iddiaları araştıracak. Kimler suçlu kimler suçsuz müştekiler tanıklar şüpheliler dinlenecektir yargısal süreç sonunda en doğru karar ortaya çıkacaktır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.