Nardugan Bayramı: Doğan Güneşin Bayramı
Kuzey yarımkürede gündönümünün süregeldiği 21–22 Aralık dönemi, Orta Asya ve Sibirya’nın Türk kökenli topluluklarında nesiller boyunca Nardugan (Nardoqan/Narduğan) adıyla anılan bir kutlamayı doğurmuştur. Gelenek, gece en uzun olduğunda güneşin “yeniden doğuşunu” beklemek; karanlığın ardından bereket ve aydınlık dileyerek yeni döngüyü karşılamaktır.
Nardugan kelime kökeni
Nardugan sözcüğünün etimolojisi doğrudan tek bir kaynağa indirgenemez; literatürde yaygın açıklama Türkçedeki nar (güneş/ateş anlamında eski köklerle ilişkilendirilen) ile dugan/tugan (doğmak/doğan) eklerinin birleşimi şeklindedir; yani “doğan güneş / yeni doğan” imgesine işaret eder. Bu dilsel çözümleme hem Türk lehçelerindeki hem de Moğol dillerindeki benzer köklerle desteklenir ve kutlamanın “güneşin yeniden doğuşu” manasını dilsel olarak pekiştirir.
Ritüel imgeler: ağaç, nar ve akçam:
Nardugan ritüellerinde “hayat ağacı” anlamında seçilmiş çam/ladin türleri (bölgeye göre akçam, beyaz çam veya benzeri iğne yapraklı ağaç) süslenir; bu pratik, dünyanın çeşitli halklarındaki kış ağaçları geleneğiyle şaşırtıcı paralellik gösterir. Ayrıca nar kırılarak dağıtılması, kırmızı meyvenin güneşin rengini ve bereketi çağrıştırması bakımından sembolik bir işlev görür. Araştırmalar, ağaç süsleme ve nar ritüelinin Orta Asya şamanik pratikleriyle ve daha sonra Hristiyan-Avrupalı Noel ağacı törenleriyle tarihsel karşılıklı etkilenmeler taşıdığını gösterir.
Mitsel zemin: Ülgen, ışık ve toplumsal yeniden doğuş:
Eski Türk kozmolojilerinde güneşin ve aydınlığın geri dönüşü tanrısal bir zaferdir; bazı kaynaklar Nardugan’da Ülgen, Kök Tengri ya da ışık ruhlarına minnet ve adakların sunulduğunu belirtir. Bu mitik katman, kutlamayı yalnızca takvimsel bir dönüm değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı onaran, kötücül kış güçlerine karşı dayanışmayı tazeleyen bir törene dönüştürür. Şamanlara göre: Güneş güç kaybederse kötü ruhlar çoğalır,
Güneş güç kazandığında bolluk ve iyilik yeniden hâkim olur.
Güncel yansımalar ve komparatif tarih:
Modern dönemde Nardugan ritüelleri kimi bölgelerde canlandırma etkinlikleriyle; kültür merkezleri, dernekler ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla yaşatılıyor. Akademik ve popüler kaynaklarda Nardugan’ın; kış gündönümü törenleri, Noel öncesi Avrupa gelenekleri ve Yelda gibi Pers kökenli törenlerle karşılaştırmalı çalışmaları bulunuyor; bu da kutlamanın hem yerel köklerine hem de bölgelerarası kültürel etkileşimlere bağlı bir miras olduğunu gösterir.
Örnek olarak Muazzez İlmîye Çığ, İslamiyet öncesi Türklerde Nardugan bayramını kutladığını; Orta Asya, Sibirya ve Avrupa pagan topluluklarında görülen ve Antik Roma'da ise Satürnalya, Antik Yunan'da Dionysos adıyla kutlanan kış gündönümü şenliklerinin bir halkası olduğu iddia etmiştir. Çığ, 2020 yılında yayımlanan "Çam Bayramı (Noel mi Nardugan mı?)" adlı kitabında Nardugan Bayramı ile Noel arasında benzerlikler bulunduğunu, yılbaşında ağaç süsleme geleneğinin Türkler'den Hristiyanlığa geçtiğini, Noel Baba figürünün Türkler'deki "Ayaz Ata" adlı şahsiyetten devşirildiğini iddia etmiştir.
Hatta Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Gündoğan beldesinde 2010 yılından itibaren Nardugan kutlaması yapılmaktadır. 21 Aralık gecesi gerçekleşen şenliklerde ateş yakılır; Ege türküleri eşliğinde yöresel oyunlar oynanır.
Nardugan Bayramının anlattığı şey değişmemiştir:
Karanlık kalıcı değildir.
Işık geri döner.
İnsan bunu fark ettiği anda bayram başlar.