Bebeği olmayan çiftin koruyucu aileliği üç çocuğun hayatını değiştirdi
İSTANBUL (AA) - Anadolu Ajansının (AA) "Devlet Korumasından Aile Şefkatine" başlıklı dosya haberinin ikinci bölümünde, ev hanımı Merve Yuyucu ile memur eşi Seydullah Yuyucu'nun İstanbul'da ikisi kardeş üç çocuğun koruyucu aileliğini üstlenmesi anlatıldı.
DOSYA: Devlet Korumasından Aile ŞefkatineBağcılar'da yaşayan ve biyolojik çocuk sahibi olamayan Yuyucu çifti, evliliklerinin yedinci yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Evleri Sitesini ziyaret ettiklerinde, koridorlarda karşılaştıkları çocukların sessiz bakışlarından etkilendi.
Bu ziyaretin ardından hayatlarında yeni bir sayfa açan çift, annesiz ve babasız büyüyen çocuklara koruyucu aile olmak için İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurdu.
İki aylık kız bebeğe koruyucu aile olan Yuyucu çifti, 1,5 yaşında yasal statünün değişmesiyle çocuğu evlat edindi.
Fotoğraf: Adem Kutucu/AA
Zamanla kızlarının tek başına büyümesini eksiklik olarak gören çift, ikinci kez koruyucu aileliğe başvurdu ve üç aylık bir kız bebeği daha yuvalarına kattı.
Aradan 4 yıl geçtikten sonra ikinci kızlarının bir erkek kardeşinin dünyaya geldiği haberi aileye ulaştı. Yuyucu çifti, kardeşlerin ayrılmaması gerektiğini düşünerek, hiç tereddüt etmeden üçüncü çocuğa da koruyucu aile oldu.
İlk koruyucu ailelik ve evlat edinme süreci
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan baba Seydullah Yuyucu, Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Evleri Sitesini ziyaretleri sırasında duygusal anlar yaşadıklarını ve eşinin koruyucu aile olmak istediğini söyledi.
Kendisinin bu kararı almasının bir yıl sürdüğünü belirten Yuyucu, "Sonra başvuru yaptık, sürecimiz başladı. İlk gördüğünüzde daha önce tanıyormuşsunuz gibi Allah sizin içinize o çocuğun sevgisini yerleştiriyor. Daha önce vakit geçirmişsiniz gibi bir samimiyet oluyor. Büyük kızımız 2 aylıktı kucağımıza aldığımızda, şu an 10 yaşında." dedi.
İlk kızlarını kucağına aldığı anı unutmadıklarını vurgulayan Yuyucu, "Bebekti geldiğinde, kucağımıza aldığımızda tabii bir acemilik oluyor ama onun sevgisi kalbinize işliyor. O ilk anı unutmuyorum. Kurumda büyük kızımızı ilk ben gördüm. Kucağıma alır almaz başını omzuma koydu. Eve geldik, çok heyecanlıydık. 'Ailelerimiz, çevremiz nasıl tepki gösterir?' diye biraz endişelerimiz vardı ama onlar bizden daha heyecanlı, bizden daha istekliydi. Evlat edinme süreci bizde doğal bir süreç oldu. 1,5 yaşındayken kızımızın yasal statüsü değişti. 'Evlat edinmek istiyor musunuz?' dediler, biz de bunu bekliyorduk. Bu şekilde evlat edinme sürecimiz başladı." diye konuştu.
Çocuklar yaşam tarzlarını değiştirdi
Baba Yuyucu, ikinci ve üçüncü çocuklarına koruyucu aile olurken daha rahat karar verdiğinin altını çizerek, "Her çocuk bir hikaye demek, her çocuğun ayrı bir hikayesi var. Her çocuğa psikolojik olarak sağlamlık göstermeniz gerekiyor. Büyüdükçe soruları da artıyor, okula başlıyorlar. Koruyucu, biyolojik aile kavramını öğreniyorlar. Bunlar da tabii size yeni sorularla geliyor. Bunları cevaplarken tıkanıyorsunuz bazen, sağ olsun kurumdaki arkadaşların bu konudaki destekleri güzel. Bazen duygusal patlamalar yaşıyor, ağlama krizlerine giriyorlar, siz de onlara eşlik ediyorsunuz, sağlam durmaya çalışıyorsunuz. İşten eve geldiğinde kapıda boy boy çocuğu görünce bu size canlılık katıyor. Evin canlılığı çocuktur." ifadelerini kullandı.
Bir çocuğu evlatlık edinip iki çocuğa koruyucu aile olunca yaşam tarzlarının değiştiğini, daha çok gezerek kamplar yapmaya başladıklarını söyleyen Yuyucu, şunları kaydetti:
"Normalde insanlar çocuk yokken bunu yapıyor. Biz çocuklardan sonra yapmaya başladık. Farkına vardık ki biz çocuklardan sonra açılmaya başladık. Çocuk, insanın özgüvenini tamamlıyor. Oğlumuz evimize geldiğinde 5 aylıktı, şu an 14 aylık. Bu yola girmek isteyenlerin önceliği, bir insanı aile ortamında iyi bir insan olarak yetiştirmek olsun. Çocuk seveyim, bu duygularımı tatmin edeyim diye bu sürece girmeyin."
Üçüncü çocuk sürprizi
Anne Merve Yuyucu da koruyucu ailelikten sonra evlat edindikleri ilk kızlarını bir kardeşle büyütmek ve tekrar anne-baba olmak istedikleri için ikinci kez koruyucu ailelik başvurusunda bulunduklarını belirtti.
Tek çocuk büyütmenin zorluklarına ve kardeşin önemine dikkati çeken Yuyucu, "İlk çocuğumuzun sosyalleşmesi için çok çaba sarf ediyorduk. Kardeş, sosyalleşme aşamasında doğal bir süreç, gerekli de. Başvurumuzu yaptık. Kuruma ortanca kızımızı görmeye gittik. İlk, camın arkasından gördüğümüzü hatırlıyorum. Bize gülücükler saçıyor, elleri, kolları hareketliydi. Sanki hep bizimle gibiydi, öyle bir hissiyat verdi. Sanki onunla hastanede buluştuk ve geldik. O da 3 aylıktı geldiğinde. Şu an 5,5 yaşında. Çocuklarımıza aslında sadece anne-baba olmuyoruz, kuzenleri, amcaları, halaları, teyzeleri gibi geniş bir ailenin içine gelmiş oluyorlar." diye konuştu.
Anne Yuyucu, üçüncü çocuğa koruyucu aile olmalarını ise şöyle anlattı:
"Çoluk çocuk ailece yemek yerken bir mesaj geldi. Ortanca kızımızın bir kardeşi dünyaya gelmiş. Henüz koruyucu ailesi de olmadığı için 'Siz olur musunuz?' diye yazıyordu. Ben mesajı okuyunca abartılı bir tepki vermişim. Eşim ve çocuklar, 'Ne oldu?' diye sordular, anlattım. Olumlu baktılar. Bir kez onu camın arkasından gördük, sonra gittik ve aldık. Kurumdan bize 'Gönüllü ailesi de olabilirsiniz?' diye bir teklif de geldi. Eşimden öğrendim ki koruyucu aile başvurusunu yapmış bile. Bana o sürpriz yaptı bu sefer. Aslında sadece evini açmak, sofraya bir tabak daha koymak değil, gerçekten gönlünüzü açmanız ve onun her anında yanında olmanız lazım."
Muhabir: Şaduman Türkay